31 Ekim 2014 Cuma

Tom Cruise demeyin bana!

Katie Holmes, onu tanımlayan cümlelerin içinde 'Tom Cruise'dan boşanan...' cümlesinin geçmesini istemiyor.

35 yaşındaki Amerikalı oyuncu Katie Holmes'u bir zamanların 'Dawson's Creek' dizisindeki Joey Potter olarak bilirdik. Holmes, Tom Cruise ile evliliği, boşanması, moda ikonu yapmaya çalıştığı küçük kızı Suri sonrasında ise dünyanın takip ettiği en ünlü isimlerden biri haline geldi. En son, People dergisine ilginç açıklamalar yapan Katie Holmes ‘Şu an herhangi bir korkum yok. Kendim için kurallar da koymuyorum ve kendimi o kadar da ciddiye almıyorum' diyor.

ARTIK BANA MEYDAN OKUYUN!


Holmes, kariyeri hakkında ‘Artık yeni meydan okumalara hazırım’ diyor. Boşanması hakkında ise şunları söylüyor: ‘Ve hayatımın bundan sonraki bölümünde boşanma konusu beni tanımlayan bir şey olmasın. Ben daha öncesinde de bir oyuncuydum, şimdi de oyuncuyum. Böyle bilinmek istiyorum.’

Peki ya anne olmak? 8 yaşında olan Suri için ‘benim her şeyim’ diyor ve ekliyor: ‘Her gün öğreniyorum ve anne olduğum dakikadan itibaren de yeni şeyler öğrenmeye devam ediyorum. Ve inanın, tahammül sınırım genişlemeye devam ediyor!’

Ivana Sert evleniyor

Yurdal Sert’le boşandıktan sonra aradığı aşkı işadamı Sinan Akıman’da bulan Ivana Sert, önceki akşam çifte mutluluk yaşadı. Sert, doğum gününü kutlarken Akıman’dan evlilik teklifi aldı. 

Yurdal Sert’le boşandıktan sonra aradığı aşkı işadamı Sinan Akıman’da bulan Ivana Sert, önceki akşam çifte mutluluk yaşadı. Sert, doğum gününü kutlarken Akıman’dan evlilik teklifi aldı. Akıman, ilk evliklerinden olan çocuklarının da bulunduğu kutlamada Sert’e 20 bin dolar değerinde bir tektaşla evlenme teklif etti. Mutluluk gözyaşları döken Sert, çıkışta Akıman için “O benim kocam ve hayatım” dedi. Evlilik yolunda ilk adımı atan sevgililer, nikâh tarihiyle ilgili soruya ise yanıt vermedi. Doğum gününü aile arasında bir partiyle kutlayan Ivana Sert, maden faciası nedeniyle gösterişli bir kutlama yapmadığını söyledi: “Bugün Türkiyemiz için hüzünlü bir gün, o yüzden gösterişli bir kutlama yapmak istemedik.

Sneijder'in isyanı... Karımdan niye ayrı kalıyorum?

Başakşehir hezimetinin yaralarını yeni yönetimiyle sarmaya çalışan Galatasaray'da Sneijder'in isyanı Florya'da deprem yarattı.

Hollandalı 10 numaranın Kasımpaşa maçı öncesi şikayetlerini yüksek sesle dile getirmesi ve Cesare Prandelli'den özel görüşme için randevu alması sarı-kırmızılı takımın kampında bomba etkisi yarattı. Kendisine yeni kontrat önerilmediği için kırgın olan Sneijder'in Başakşehir maçı sonrasında hafta içindeki idmanlardaki isteksiz hali de Prandelli ve ekibini rahatsız etti. İşte Hollandalı yıldızı isyan noktasına getiren nedenler: 
 
1) AYSAL-ARIBOĞAN GİDİNCE...
 
Ünal Aysal'ın ayrılık kararı sonrasında yeni sözleşme görüşmeleri askıya alınan Sneijder, CEO Lutfi Arıboğan'ın da istifasıyla yönetim kanadındaki en yakın ismi kaybetti. Transferinde etkin rol oynayan ve seçim kararı öncesinde de Hollandalı yıldızın yeni kontratının görüşmelerini sürdüren Arıboğan'ın ayrılığı sarı-kırmızılı takımın 10 numarasını yalnız bıraktı. Hollandalı, yıllık ücretinde indirime gitmek istemiyor. 
 
2) 'NEDEN HAMİT ALTINTOP!'
 
G.Saray'da yerli ve yabancı oyuncular arasındaki gerginlikten dolayı rahatsız olan Sneijder, kaptanlığın Selçuk'tan alınıp Hamit Altıntop'a verileceği söylentilerine de bozuldu. "Takımın ikinci kaptanı benim. Hamit her maç 11 oynamıyor. Selçuk için böyle bir karar alınacaksa bu takımda sahaya kaptan ben çıkarım" diyen Hollandalı, yeni yönetimin kemer sıkma politikası gereği ücretlerde indirime gideceği haberleriyle de küplere bindi. 
 
3) 'ÇOCUK MUYUZ, NE KAMPI!'
 
Wesley Sneijder'i Florya'da isyan ettiren üçüncü problem ise yeni yönetimin aldığı üç günlük kamp kararı. Real Madrid ve Inter'de iç saha maçlarında bir gece bile kamp yapmayan Hollandalı yıldızın Prandelli'ye, "Biz çocuk muyuz. Üç gün kamp nedir? Milli takım değil burası, hepimizin kurulu düzeni ve ailesi var. İstanbul'da neden eşimden ayrı kalıyorum!" diyerek isyan ettiği öğrenildi. İtalyan teknik adamın da yönetimin kamp kararından rahatsız olduğu ve Kasımpaşa maçının ardından bu konuyu Başkan Yardımcısı Abdurrahim Albayrak ile masaya yatıracağı gelen haberler arasında. 
 
GALİBİYETTEN FAZLASI
 
Süper Lig'de 8. haftanın perdesi Arena'da açılıyor. Yaralı Aslan saat 20:00'de Kasımpaşa'yı ağırlayacak. İşte üç puanın G.Saray'a getirecekleri:
 
- Sarı-Kırmızılılar maç fazlasıyla lider olacak ve farklı yenilgiler unutulacak.
- Başakşehir karşılaşmasında istifaya davet edilen teknik direktör Prandelli itibar tazeleyip, taraftarlarla da barışacak.
- Zorlu Borussia Dortmund deplasmanı öncesi takımda moraller yükselecek. 
- Geçen 3 sezonda ilk 8 haftada sırasıyla 14-15-13 puan toplayan G.Saray aynı periyotta Prandelli ile 16 puana ulaşacak.
 
(Sabah)

Deniz Seki'nin evine baskın yapıldı

Bir süredir kayıplarda olan Deniz Seki Tuzla'da bir villa da görülmüştü. Çevredeki komşular tarafından da onay gelince polis Deniz Seki'nin evine baskın düzenledi. Peki yakalandı mı? İşte ayrıntılar...

Hakkında yakalama kararı bulunan şarkıcı Deniz Seki'nin Tuzla'da bir villada kaldığı haberi üzerine polis harekete geçti. Ev sahibi Bülent E. ile görüşen polis, villada arama yaptı ancak Seki'nin evde olmadığı belirlendi. Ancak site sakinleri haberin doğru olduğunu, Seki'nin uzun süredir sitede kaldığını iddia etti.

Adını vermek istemeyen bir site sakini uzun zamandır Gülistan Sitesi'nde kaldığını iddia ederek, "Zaman zaman başörtüsü ve güneş gözlüğü ile evden ayrılırken gördüm. Sitede samimi oldukları bir avukat var onun evinde de saklanıyor olabilir" dedi.

Bir başka site sakini ise şöyle konuştu, "Çocuklarım söylemişti ama inanmamıştım. Sonra kendim de gördüm. Çok kilo almıştı."

Serkan Seki konuştu..

Serkan Seki, mahkeme sürecinin devam ettiğini belirterek " Temin etmek ticarete mi girer ! Yargı verilen kararı bozuyor, Anayasa Mahkemesi'ne başvurduk. 'Arkadaşlarına temin etti' denilen olay sadece iki kişidir. Söylenen iki kişinin ise uyuşturucu kullanmadığı kanıtlandı. Dava devam ederken ' konuşmayın 'dediler,  biz de sustuk. Biz sustukça başkaları konuştu. Madem ablamın yerini biliyorlar, bana da söylesinler... Ben de gidip ablamla hasret gidereyim" dedi.

Sözlerine devam eden Serkan Seki, kaçmanın sonu olmadığını belirterek " Ben ablamın teslim olmasını istiyorum... Bu işin sonu yok. Ben ablama asla 'saklan' demedim ki..." dedi.

Tuzla'da görülmüştü..

Ünlü şarkıcı Tuzla'da Bülent E.,'nin yaklaşık 8 ay önce satın aldığı tripleks villada saklanıyor... Seki'nin zaman zaman 34 K.. plakalı siyah ciple alışverişe çıktığı görüldü. Aracın sahibi ve saklandığı yerin İzmirli bir şahıs olan Bülent E. olduğu belirlendi. Deniz Seki, şehir merkezinden uzakta bulunan villada dostlarıyla bir araya geldi. Hatta evin verandasında eğlence bile düzenlendi. Oldukça kilo aldığı gözlenen Seki, büyük bir siyah şapka ve güneş gözlükleri olmadan dışarı çıkmadı. Eve yakın bir AVM'de ise polise yakalanmadan alışveriş yapmayı başardı...

Seki ile röportaj yapmak istediğini söyleyen Millet Gazetesi muhabirine tehdit ederek hakaretler yağdıran Bülent E., önce evin sahibi olmadığını söyledi. Ardından da evinin izlenmesinin suç olduğunu ifade edip savcılığa suç duyurusunda bulunacağını ileri sürdü.... Muhabirin 'Polis çağırın' teklifini ise geri çevirdi. 5 aydır firarda olan Deniz Seki kokain kullandığı ve çevresine de temin ettiği gerekçesiyle yargılandığı davadan 6 yıl 3 ay hapis cezası almıştı. Yargıtay tarafından da onanan hapis cezası nedeniyle daha önce 7.5 ay cezaevinde kalan Seki'nin 4 yıl 2 ay daha cezaevinde yatması gerekiyor...

Şarkıcı Deniz Seki'nin "kokain ticareti yapmak" suçundan cezaevine girmesi bekleniyordu. Seki bu süreçte infaz savcılığına sağlık raporu göndermişti. Hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını ve cezanın ertelenmesini isteyen Seki, savcılığa ulaşan raporda kanser riski taşıdığı öne sürülen "over kisti" rahatsızlığına  yakalandığını öne sürmüştü. Ancak savcılık yakalama kararının kaldırılması talebini reddetti.. İnfaz savcılığı yakalanması durumunda Seki'yi Adli Tıp Kurumu'na sevk edecek. Buradan alınacak rapora göre Deniz Seki'nin durumuna karar verilecek.

30 Ekim 2014 Perşembe

Hadise: Beni hiç böyle görmediniz

Hadise müzik sektöründe kadınlara yö­ne­lik bir linç kam­pan­ya­sı ol­du­ğu­nu söy­le­di.

Ka­dın sa­nat­çı­la­rın bir­bi­ri­ne şid­det uy­gu­la­dı­ğı­nı söy­le­yen Ha­di­se, “En acı­sı da bu. Sek­tör­de ka­dın­lar bir­bir­le­ri­nin ku­yu­su­nu ka­zı­yor. Çe­ke­me­mez­lik hat saf­ha­da. Ben bu du­rum­la­ra son de­re­ce dik­kat edi­yo­rum. As­la po­le­mik­le­re, laf at­ma­la­ra ce­vap ver­mi­yo­rum. Ben­ce bir­bi­ri­ne laf at­mak bir şid­det tü­rü­dür. Ge­re­ken ce­va­bı hep sa­na­tım­la ve­ri­yo­rum” de­di.

“7 GÜN BO­YUN­CA YAT­TI”

Ağus­tos ayın­da pi­ya­sa­ya çı­kar­dı­ğı ye­ni al­bü­mü Tav­si­ye­’nin ha­zır­lık sü­re­cin­de önem­li bir ra­hat­sız­lık at­lat­tı­ğı­nı be­lir­ten Ha­di­se şöy­le ko­nuş­tu: “A­yak ten­do­num­da stres kı­rı­ğı mey­da­na gel­di. Dok­tor cid­di bir du­rum ol­du­ğu­nu ve ke­sin­lik­le bir haf­ta bo­yun­ca is­ti­ra­hat et­me­mi is­te­di. Ben de 7 gün­lü­ğü­ne bir yer­le­re ka­çıp sa­de­ce yat­tım.”

“4 DİL BİLİYORUM AMA..”

Türkçe, Flamanca, Fransızca ve İngilizce olmak üzere 4 dil bildiğini söyleyen Hadise, sadece İngilizce şarkı yazabildiğini belirtti. Sanatçı bu durum hakkında, “Zannediyorum bu hisle alakalı bir şey. İngilizce yazdığım sözlerle bir albüm yapmak istiyorum“ şeklinde konuştu.

HADİSE KAPAK KIZI OLDU

İnStyle derdisinin kasım sayısının kapağında şarkıcı Hadise var. Kapak çekiminde hayranlarına seslenen Hadise, “Beni hiç böyle görmediz” diyor. Fransız mürebbiyelerini benzeyen Hadise, seksi çorabıyla dikkat çekti.

Burçin Terzioğlu'nun yeni aşkı kim?

Yakında Kanal D'de başlayacak olan 'Poyraz Karayel' dizisinde oynayacak Burçin Terzioğlu'nun, Murat Yıldırım'dan boşandıktan sonra İlker Kaleli ile samimiyeti, "Yeni bir aşk mı doğuyor?" sorusunu akıllara getirdi.

Yeni bir diziye başlayacak olan ikili, son olarak Muğla Akyaka'da görüldü. İkilinin birlikte çekilmiş samimi fotoğrafları da bu iddiayı güçlendiriyor.

BurçinTerzioğlu ile Murat Yıldırım geçtiğimiz aylarda aralarında yaşadıkları uyuşmazlık sebebiyle boşanma kararı almıştı.


Sinem Kobal'ın reklam hilesi!

Renklendirme uzmanı Andreas Brueckl, Sinem Kobal'ın rol aldığı reklam filmini mercek altına aldı. İşte görünenin ardındaki çarpıcı gerçekler...

Ünlü bir kozmetik markasının yüzü olan Sinem Kobal, son günlerde yaptırdığı estetiklerle gündeme geliyordu.

Daily Mail'de yer alan habere göre; Kobal'ın reklam filmindeki kusursuz cildi dünyaca ünlü renklendirme uzmanı Andreas Brueckl'in gözünden kaçmadı. Cilt temizleme ürünü tanıtan ünlü oyuncu, ürün sayesinde cildinin pürüsüz göründüğünü söylüyor. Ancak Brueckl, yaptığı çalışmayla görünenin ardındaki çarpıcı gerçekleri göz önüne serdi. 3 dakikalık reklamın üzerinde ne kadar çok ışık oyunu yapıldığını adım adım görebilmek mümkün.





Hülya Avşar, Kaya ile tekrar evlenir mi?

"Kaya ile kızım için sık sık bir araya geliyoruz, kızımın babası ile birlikte zaman geçirmesi çok normal bizde doğal olarak karşılaşıyoruz"

Çapkın olması normal

Güneş'ten Ahmet Döğen'in haberine göre Hülya Avşar, Medcezir'in jönleri Ali Aksöz ve Çağatay Ulusoy'la arkadaşlık yapmaya devam ediyor. Avşar, önceki akşam İstinye Park Borsa'da Ulusoy'la yemek yedi. Görüntü vermek istemeyen Ulusoy, otoparktan çıkış yaparken ön kapıda görünen Avşar ise "Çağatay ile Serenay ikilisini tekrar bir araya mı getirmeye çalışıyorsunuz?" sorusuna “İkisini de çok beğeniyorum ve yakıştırıyorum ama bu ikisini vereceği bir karar" dedi. Ulusoy'un çapkın olduğu söylenince önce "Getirin bana onu" diye espri yapan oyuncu ardından “Genç ve bekar o yüzden çapkın olması da normadir “ açıklamasını yaptı.

Kaya ile evlilik olur mu?

tv8'deki şov programı cuma akşamı Beyaz Show'un karşısına alınan Avşar, Hakan Ural'ın 'Kaya ile Hülya evlenirse şaşırmam" yorumuna "Vay Hakan vay... Kaya ile kızım için sık sık bir araya geliyoruz, kızımın babası ile birlikte zaman geçirmesi çok normal bizde doğal olarak karşılaşıyoruz" cevabını verdi.

Hacı Sabancı: 'Beni aptal mı zannediyorlar?'

Hacı Sabancı, sevgilisi Özge Ulusoy'la Venedik'te geceliği 20 bin liralık otelde kalacağı iddiasına ateş püskürdü. Sabancı, 'Beni aptal mı zannediyorlar!' dedi.

Takvim'de yer alan habere göre sosyetenin en gözde ve başarılı iş adamlarından Hacı Sabancı, şimdilerde manken Özge Ulusoy ilişkisiyle yeniden gündemde...

Sabancı, tekrar barıştığı sevgilisinin yaş günü için Venedik'te bir tatil organize etti. Hacı'nın Özge Ulusoy için küçük bir serveti gözden çıkardığı da iddia edildi. Sosyetik playboyun, güzel sevgilisiyle konaklamak için Venedik'in en lüks oteli olan ve tek gecelik konaklama fiyatı 20 bin lirayı bulan Hotel Danieli'yi seçtiği yazıldı.

KALDIĞI OTEL, BİN 700 LİRA

Burada 2 gece konaklamak için 40 bin lira ödeyeceği söylenen Hacı Sabancı, bu habere ateş püskürdü. Sosyetik işadamı, twitter'da şöyle yazdı: "Bazı gazeteci arkadaşlar, ya para mefhumunu bilmiyorlar ya da beni aptal zannediyorlar. Umarım ikincisi değildir."

Bu arada Özge Ulusoy ile Hacı Sabancı, Venedik'te konaklamak için "The St. Regis Venice San Clemente Palace" isimli oteli seçti. Türk firmanın sahibi olduğu otelde konaklamanın gecelik bedeli ortalama bin 700 lira. Gözde çiftin şimdilerde romantik bir tatil yaptığı otel, sosyete ve sanat dünyasından birçok ünlü ismin de gözdesi...

Pervasız harcama yok

Güneş'in haberine göre önceki gün İtalya'ya uçan ve bol bol sosyal medyadan fotoğraf paylaşan çiftten Özge Ulusoy, sevgilisinin geceliği 20 bin TL'ye oda tuttuğu iddiasına "Biraz abartmış olabiliriz ama kimsenin böyle pervasız para harcadığı yok" açıklamasını yaptı.

Eski eşler arasında 'teşekkür' seremonisi!

Gülben Ergen’in Erhan Çelik’le evlenmesinden sonra “Çocuklarımın başka bir adamın evinde yaşamasını istemiyorum” açıklamasını yapan Mustafa Erdoğan, Hafta Sonu dergisine verdiği röportajla eski eşiyle arasındaki buzları eritti.

Hürriyet'in haberine göre Erdoğan’ın “Ben üç çocuğumun annesiyle ilgili kötü bir şey söylemem. Ona çok şey borçluyum. Üç tane aslan gibi çocuk verdiği, iyi yetiştirdiği ve iyi anne olduğu için de teşekkür ediyorum” sözleri, Ergen’in hoşuna gitti.

Ünlü şarkıcı, dergiden o satırların fotoğrafını çekip sosyal medyadaki hesaplarında paylaştı, altına da şu notu düştü: “Çocuklarımın babası ile yaşamdaki anne&baba duruşumuzun fotoğrafıdır bu. Benim de ona teşekkürlerim sonsuzdur; yaşamıma kattığı üç evlat ve bu saygın duruşu için.”

Deniz Seki'nin annesi zor günler yaşıyor

“Siz herhalde şaka sanıyorsunuz bu işleri. Derin bir kuyunun içinde oturan bir anneyim. Kızımdan hiç haber alamıyorum. Keşke nerede olduğunu bilsem.”

Vatan'dan Gülşen Yüksel'in bugünkü yazısı..

Uyuşturucu temin etmek suçundan aldığı hapis cezası onandıktan sonra kayıplara karışan Deniz Seki’nin izini sadece polisler değil gazeteciler de sürüyor.

5 ay önce hakkında yakalama kararı çıkartılan firari şarkıcının saklandığı yerle ilgili bugüne kadar 5 ayrı iddia gündeme geldi.

İlk önce Fransa’da olduğu ve tanınmamak için saçlarını sarıya boyattığı konuşuldu, sonra Bodrum’da saklandığı ve güneş gözlüksüz dışarıya çıkmadığı. Bir başka söylenti Mikonos’da 5 bin Euro’ya ev tuttuğu yönündeydi. Diğer Yunan Adaları da bu söylentilerden payını aldı.

Annesi iyi değil

Deniz’in en son Tuzla’da saklandığı öne sürüldü. Millet Gazetesi’nin haberine göre Deniz, Tuzla’da tripleks bir villada yaşıyormuş. Ne alışverişinden ne de eğlencesinden geri kalmıyormuş. Sokağa çıkarken tanınmamak için büyük şapka ve gözlük takıyormuş. Evinin verandasında dostları için partiler düzenliyormuş. Ancak elbette rahat değilmiş. Sıkıntıdan çok kilo almış.

4 yıl 2 aylık hapis cezası Yargıtay tarafından onanan Deniz 5 aydır kaçıyor. Aslına bakarsanız teslim olsaydı cezasının 5 ayı bitmişti. Kaç kaç nereye kadar? Sadece kendisi değil ailesi de perişan.

Annesi Güler Seki’yle dün telefonda konuştum. “Hiç iyi değilim. Ben annesiyim kızımın nerede olduğunu bilmiyorum, insanlar nereden biliyor ve nasıl buluyorlar” diyerek üzüntüsünü dile getirdi.

Kızına para gönderdiği iddiası için söyledikleri ise çaresizliğini gösteriyordu: “Siz herhalde şaka sanıyorsunuz bu işleri. Derin bir kuyunun içinde oturan bir anneyim. Kızımdan hiç haber alamıyorum. Keşke nerede olduğunu bilsem.”

2009 yılında Bakırköy Kadın Tutukevi’nde yatan Deniz Seki’yi annesi Güler Seki elinde çiçeklerle ziyaret etmişti.

Site sakinleri de Deniz Seki'yi görmüş!

Firari şarkıcı Deniz Seki’nin Tuzla’da bir villada kaldığını site sakinleri doğruladı.

Bugün'den Bilal Şahin'in haberine göre Millet Gazetesi’nin hakkında yakalama kararı bulunan şarkıcı Deniz Seki’nin Tuzla’da bir villada kaldığı haberi üzerine polis harekete geçti. Ev sahibi Bülent E. ile görüşen polis, villada arama yaptı ancak Seki’nin evde olmadığı belirlendi. Ancak site sakinleri haberin doğru olduğunu, Seki’nin uzun süredir sitede kaldığını iddia etti.

Şapkalı ve gözlüklü

Adını vermek istemeyen bir site sakini Seki’nin uzun zamandır Gülistan Sitesi’nde kaldığını iddia ederek, “Zaman zaman başörtüsü ve güneş gözlüğü ile  evden ayrılırken gördüm. Sitede samimi oldukları bir avukat var onun evinde de saklanıyor olabilir” dedi.

Bir başka site sakini ise şöyle konuştu: “Çocuklarım söylemişti ama inanmamıştım. Sonra kendim de gördüm. Çok kilo almıştı.”

Hadise'den rakibelerini kızdıracak sözler

Hadise müzik sektörüyle ilgili dikkat çeken açıklamalar yaptı. Sektörde kadınların birbirine karşı şiddet uyguladığını belirten ünlü şarkıcı, “Birbirine laf atmak bir şiddet türüdür. Ben bunlardan kaçıyorum” diyerek yeni bir polemiğin fitilini ateşledi.

Bugün'de yer alan habere göre Ha­di­se, mü­zik sek­tö­rün­de ka­dın­la­ra yö­ne­lik bir linç kam­pan­ya­sı ol­du­ğu­nu söy­le­ye­rek şa­şır­tı­cı bir açık­la­ma yap­tı. Ka­dın sa­nat­çı­la­rın bir­bi­ri­ne şid­det uy­gu­la­dı­ğı­nı söy­le­yen Ha­di­se, “En acı­sı da bu. Sek­tör­de ka­dın­lar bir­bir­le­ri­nin ku­yu­su­nu ka­zı­yor. Çe­ke­me­mez­lik hat saf­ha­da. Ben bu du­rum­la­ra son de­re­ce dik­kat edi­yo­rum. As­la po­le­mik­le­re, laf at­ma­la­ra ce­vap ver­mi­yo­rum. Ben­ce bir­bi­ri­ne laf at­mak bir şid­det tü­rü­dür.  Ge­re­ken ce­va­bı hep sa­na­tım­la ve­ri­yo­rum” de­di.

7 GÜN BO­YUN­CA YAT­TIM 

Ağus­tos ayın­da pi­ya­sa­ya çı­kar­dı­ğı ye­ni al­bü­mü Tav­si­ye­’nin ha­zır­lık sü­re­cin­de önem­li bir ra­hat­sız­lık at­lat­tı­ğı­nı be­lir­ten Ha­di­se şöy­le ko­nuş­tu: “A­yak ten­do­num­da stres kı­rı­ğı mey­da­na gel­di. Dok­tor cid­di bir du­rum ol­du­ğu­nu ve ke­sin­lik­le bir haf­ta bo­yun­ca is­ti­ra­hat et­me­mi is­te­di. Ben de 7 gün­lü­ğü­ne bir yer­le­re ka­çıp sa­de­ce yat­tım.”

4 dil biliyorum ama sadece İngilizce şarkı yazabiliyorum

Türkçe, Flamanca, Fransızca ve İngilizce olmak üzere 4 dil bildiğini söyleyen Hadise, sadece İngilizce şarkı yazabildiğini belirtti. Sanatçı bu durum hakkında, “Zannediyorum bu hisle alakalı bir şey. İngilizce yazdığım sözlerle bir albüm yapmak istiyorum“ şeklinde konuştu.

Makyajsız Ziynet Sali'yi kimse tanıyamadı!

Şarkıcı Ziynet Sali, önceki gün çıktığı alışveriş turunda makyajsız objektiflere takıldı...

Milliyet'ten Mesut Yılmaz'ın haberine göre sanatçıyı makyajsız görenler de tanımakta zorlandı.

Gazetecilerin kendisini çekmesini istemeyen Sali, “Makyajsızım bugün çekmeseniz olur mu? Cilt bakımı yaptırdım. Cildim dinlensin diye makyaj yapmadım” dedi.

Seren Fosforoğlu'ndan babasının sözlerine yanıt!

Babası Enis Fosforoğlu’nun “Tüp bebek masraflarını bile ben ödedim.” dediği kızı Seren Fosforoğlu, Beyaz Tv’de yayınlanan Söylemezsem Olmaz programına telefonla katıldı ve babası hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı…

Seren Fosforoğlu’nun açıklamaları şöyle;

”BABAM 1000 LİRA VERDİ” 

Benim bir eşim var, bebek sahibi olmak istiyoruz. Onun ailesine karşı da sorumluyum. Babamın söylediği bir cümle var ki, içimi çok acıttı; “Seren’in tüp bebek tedavisinin masraflarını ben ödedim” dedi babam. Bu doğru değil. Oğlum olursa adını Ali koymak istiyordum. Bir zarfın üzerine “Ali’ye” diye not düşerek 1000 lira vermişti babam. Herhalde tüp bebek masrafının ne kadar olduğunu bilmiyor.

”BABAMDAN PARA İSTEMEDİK”

Son tedavimiz için eşim kredi çekti. Şimdiye dek 4 kez tüp bebek tedavisi gördüm. Zor bir süreç. Biz babamdan tüp bebek için para istemedik. Bu söz eşimin gururuna dokundu. Evde bizim de huzurumuz kaçtı. Bu şekilde gündeme gelmekten ve bunların konuşulmasından acı duyuyorum. Ben ne yaptım acaba? Babam neden benimle görüşmüyor?

”38 YAŞINDAYIM VE BU TRENİ KAÇIRMAMALIYIM”

Hiçbir şeye cevap vermek istemiyorum artık, çünkü çok sıkıldım. Bu konuyu kapatmak istiyorum. Doktorum “Seren stres yapma, senin üzülmemen lazım” diyor. Normal yollarla hamile kalıp bebeğimi düşürdüm, şimdiyse 38 yaşındayım ve bu treni kaçırmamalıyım. Mutlu da bir beraberliğim var…

”DÜŞÜK YAPTIĞIM GÜNÜN AKŞAMI BABAM SAHNEYE ÇIKTI”

Ben hamile olduğumu babama söylediğimde “Daha erken değil mi? Niye acele ettin?” dedi. “İşler ne olacak?” diye sordu. Bir türlü sevinmemişti hamilelik haberime. Ben düşük yaptığım günün akşamı da babam sahneye çıktı…

”BABAMA KÜS DEĞİLİM”

Babama küs değilim. Kapım ona her zaman açık. Keza eşimin de öyle. O benimle görüşmüyor. Bu konular uzarsa ikimiz de zarar görüp yıpranırız. Babamın çevresinde bazı insanlar var, babam o insanların etkisinde kalıyor…

”O HANIMIN BİR SUÇU YOK”

Babamın birlikte olduğu kadınla, ortadaki yanlış davranışlar sebebiyle iletişimimi kestim ve kulise girmesine de izin vermiyordum. Ama o hanımın bir suçu yok; babam hayatındaki kadınla evladı arasındaki dengeyi kurabilmeliydi.

Kayınvalide ile aynı evde olmaz

Hayatını ‘üç buçuk atmadan, dört dörtlük yaşıyor’. Şimdiki dönemini “tadından yenmez” olarak tanımlıyor. Kitapsız, müziksiz, kızı Melisa’sız ve aşksız asla yaşayamıyor. Ceyda Düvenci, hayatının bilinmeyenlerini Seninle dergisinin yeni sayısında anlattı.

O kadar uzun süredir hayatımızda ki, o kadar aileden biri ki Ceyda Düvenci... “Dünden bugüne kendini özetlesen satırbaşları ne olurdu?” diyorum, “Offf, zor yerden sordun. Kaldım” diyor. Sonra sıralıyor: “Satır başlarında sevgi, emek, çalışmak, inanç, dostlarım, ailem, anneannem, oyunculuk, son yıllarda kızım, kızım, kızım... Ama bütününde galiba yine ben olurdum. 37 yaşındayım ve galiba işin sonunda hep kendimi sevmek, kendim için var olmak, kendimi sevdikten sonra her şeyin doğru şekillenmeye başlaması var...”

Onun Ceyda Düvenci olmak için emek verdiği, yorulduğu bu yolculukta ailesi, dostları ve kızı vardı hayatında. Ama en çok da aşk... Hep aşk... Bu yüzden çalan her telefonu “aşkım” diye yanıtlıyor. Sanırsınız sevgilisiyle konuşuyor. Yoo, hayır kız arkadaşı. “Aşk sadece karşı cinse duyulan bir duygu değil ki benim hayatımda” diyor.

Peki, nasıl bir hayat onunki? Aşk dolu mu? Zor mu? Lay lay lom mu? “Hiç boş geçmeyen bir hayattı” oluyor yanıtı. Ve devam ediyor: “Okul, öğrenmek, hedefler, mutlaka bir program, çokça tatiller, çokça kitap, müzik hep vardı. Ama zordu. Çünkü tek başıma, kazıya kazıya, hep tatlı bir mücadaleyle geçti. Evet zordu ama bu benim hayattan yılmama neden olmadı, aksine daha çok tutundum.”

Peki ya şimdi hayatının nasıl bir döneminde: “Tadından yenmez bir dönemdeyim. Çünkü kendimi çok tanıyorum, çok seviyorum, güveniyorum. Yürüyüşüm, duruşum değişti. Ne istediğimi çok iyi biliyorum. Yaş ve çok üstüne düşünmekle gelen bir şey bu. Kariyerimde çok keyif aldığım bir noktadayım. Sevdiğim, sevildiğim ve aşkı paylaştığım keyifli bir dönem yaşıyorum. Melisa ile çok özel bir anne-çocuk ilişkim var. Sporumu yapıyorum, kendime iyi bakıyorum. Güzel yaşlandığımı düşünüyorum. Yaş aldıkça aynayla daha barıştım. Sağlıklıyım, kimseye muhtaç değilim, evladıma ve kendime yetiyorum. Bir o kadar da deli gibi çalışıyorum. Tadından yenmiyor yani!”

AYRILSAK DA ENGİN’LE HEP AKRABA KALACAĞIZ

Geçmişte yaşadığı iyi kötü ne varsa hepsini geçmişte bırakabilmeyi başarmış. Hayatı geldiği gibi kucaklayan, sahip olduklarıyla mutlu olmayı bilen, aşkla bakan, aşkla gülen biri o. Evet ama tüm bunlar bazen bazı ilişkileri sürdürmeye yetmeyebiliyor. Ama kızının babası Engin Akgün’le ayrılsalar da dost kalmayı başarabilmişler.

“Her şey bu kadar güzel giderken neydi bu sihri bozan?” sorusuna şöyle yanıt veriyor: “Her evlilik kendine münhasır. Bazen olmaz ya! Kadın-erkek ilişkisi tıkanır. İkimiz de çok iyi insanlarız. En güzel hayatlara layığız. Şu anda da çok iyi iki arkadaşız. Her gün konuşuyoruz. Dertleşebiliyoruz, canımız sıkıldığında birbirimizi arayabiliyoruz. Kızımız için iyi birer anne-baba olmak adına güzel bir birlikteliğimiz var. O benim hayatımda hep olacak. Çünkü biz Engin’le her zaman akrabayız. Sadece kadın-erkek ilişkimizi sonlandırdık.”

“Ayrılık ve boşanma” kelimelerini sevmiyor, hatta saçma buluyor. “Bir evladın varsa her zaman anne-babasın. Ben hâlâ Engin’in çok mutlu olmasını istiyorum. Onun da mutlu olmasını istiyorum çünkü Engin benim kızımın babası. Dolayısıyla biz mutluysak Melisa da mutlu. Bizim anlaşmamız bitti ama Melisa ile anlaşmamız ömür boyu sürecek.”

Kızıyla yalnız kaldığında “eyvah” demiş mi? Tahmin ettiğim üzere yanıtı “hayır” oluyor: “Hiçbir zaman eyvah demedim. O, beni güçlü tutan ve kendimi güçlü hissettiren bir kız. Yaşadığımız bir sürü sağlık problemi, aştığımız pek çok şey var, hâlâ da mücadele ediyoruz. Evladınızla ilgili bir sağlık mücadelesi verirken ve bunun uzun soluklu olacağını bilirken daha güçlü oluyorsunuz. Hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadım. Aksine dik durdum, yılmadım. Her gün daha güçlü uyandım, her gün daha çok çalışmak için sabrım, gücüm ve enerjim oldu.”

Bu kadar sabır küpü olmak, gelen her şeyi tevekkülle kabullenmek... Peki, hiç isyan edip “Neden ben?” dediği olmamış mı derseniz... O kadarı olmuş tabii: “Tabii ki oldu. Sonuçta 78 gün ayaklarım tavanda yattım hamileliğimde. Onca şeyi atlattıktan sonra Melisa’nın sağlığıyla ilgili yaşadıklarım beni çok üzdü. Evladım üzerinden sınandığım için isyan ettim. Sonra hemen toparladım kendimi. Tevekkül gerçeğine sığındım. ‘Allah dağına göre kar verir. Melisa’yı dimdik ayakta tutacak kişi benim gibi güçlü biridir’ dedim. Melisa da bana çok şey öğretti bu süre içinde. Hiç surat asmadı, hiç yılmadı, mutlu bir çocuk oldu, günde 10 saat fizik terapi gördü, gık demedi. İnsan utanır böyle bir bebekle ‘Öf, ne oldu bize ya’ demeye.”

AŞKIM İÇİN  MÜCADELE EDERİM

“Peki şimdi aşık mısın?” diye sorduğumda “Her an her şeye aşığım. Aşık olmadan yaşayamam. Bu sadece kadın-erkek ilişkisi olarak anlaşılmasın. Evladımın bana ‘Annem, seni seviyorum’ demesi, aşkların en güzeli. Bazıları için bu çok ağır olabilir ama ben evladımda inandığımın suretini görüyorum. Melisa’nın ölümden dönmesi mucize, bir sürü tehlike atlatıp sapasağlım ayakta kalması mucize. Dolayısıyla inandığımın yarattığı her şeye aşk duyuyorum.”
Aşktan anladığı yalnızca kadın-erkek ilişkisi değil ama ben onu da merak ediyorum. “Peki ya karşı cinse duyduğun aşkın için ne kadar savaş verirsin?” dediğimde “Sonuna kadar” diyor: “Aşk varsa, kalbim çarpıyorsa, karşımdakinin de çarptığını görüyorsam, bunun için mücadele ederim. Çünkü zor bulunan bir duygu. İlişki kolay oluşabilen bir şey değil. Hayat zaten zor. Bir kadının bir erkeği sevmesi, kalbinin çarpması, uyumlanması zaten artık mucize. Aşklar karşılıklıysa güzel, yeter ki dürüst olsun.”
O kadar kendinden emin konuşuyor ki, zaman akıp gidiyor. Gecenin bir yarısı oldu. Hiç yorulmuyor anlatmaktan, çekinmiyor. Bir telaşı yok. “Hayat” diyorum “Üç buçuk ile dört arasındadır. Ya üç buçuk atarsın ya da dört dörtlük yaşarsın. Hangi taraftasın?” Önce bir kahkaha atıyor. “Bayılıyorum bu lafa... Ben dört dörtlük yaşayan taraftayım. Bir de çok dürüst yaşarım hayatı. Boğulacaksan okyanusta boğul” oluyor yanıtı.
Mesnevi’yi seviyor. Onu çok doyuran, besleyen, büyüten, tevekkül noktasına gelmesinde en etkili şey Mesnevi ve Yunus Emre. Herkesi anlayışla karşılaması, artık yaptıklarının ondan ötürü ve ona dair olmadığını anlamış olması, hayat ve insanlarla kavgasının bitmiş olmasını da buna bağlıyor.

HER ÇİFTİN  MAHREMİYETİ OLMALI

Yakında TRT1 ekranlarında yeni dizisi “Aşkın Kanunu” ile karşımızda olacak. Polis çift İpek ile Çetin’in hikayesini anlatıyor dizi... İpek’in iki çocuğu var, kayınvalidesiyle yaşıyor, ayrı bir eve çıkmanın heyecanı içindeyken eşi biriktirdikleri parayı kardeşine veriyor. İşte boşanma isteği bu noktada devreye giriyor. Ama hakim 8 aylık bir düşünme süreci koyuyor. Ceyda Düvenci heyecanlı. Başrolü paylaştığı Mustafa Üstündağ, diğer rol arkadaşları Beste Bereket, Bülent Şakrak, Ayten Uncuoğlu ve yönetmeni Çağatay Tosun ile iyi bir ekip oluşturduklarını söylüyor.
Dizide aşkın kanunu var ama Ceyda’ya göre her çift kendi kanununu kendi yazıyor, aşkıyla, yaşadıklarıyla... Dizideki gibi kayınvalidesiyle yaşayamayacağını da söylüyor. “Yakın oturmaya evet ama herkesin mahremiyetinin olması gerekir. Kayınvalideyle aynı evde olmaz” diyor.

SOSYAL SORUMLULUK DEĞİL ZORUNLULUK
Evet, mümkün olduğunca sosyal sorumluluk projelerine destek vermeye çalışıyorum. Adı sosyal sorumluluk ama bence bizim birey olarak hayatımızda yapmamız gereken zorunluluklar bunlar. Çocuklar, engelliler, eğitim, sokak hayvanları, barınaklar... Çocuklar için en son Yapı Kredi Yayınları için bir kitap okudum. Özge’nin (Özder) sokak hayvanları için kurduğu “Bana Göz Kulak Ol” derneği için de çalışıyorum. O dernek için köpek mamalarıyla fotoğraf çektirdim, toplanan 2 ton mama Türkiye genelinde 14 barınağa gönderildi.

Özge Özpirinçci'den aşk itirafı!

Burak Yamantürk'le birlikte olan güzel oyuncu aşka dair açıklamalarda bulundu.

Özge Özpirinçci 5 yıllık sevgilisi Engin Altan Düzyatan’dan 2013 Eylül’ünde ayrılmış, 6 ay önce de meslektaşı  Burak Yamantürk ile birlikte olmaya başlamıştı.

Elele dergisine samimi açıklamalarda bulunan Özge Özpirinçci, "Aşksız olmaz" dedi.

İşte Özpirinçci'nin açıklamarı...

"Aşk da olmazsa vay halimize"

“Aşk her zaman yakınında tutman gereken bir duygu. O da olmazsa vay halimize. 90 yaşındaki nineler, dedeler aşık oluyor. Daha 28’im. Ben niye vazgeçeyim?  Aşk öyle bir duygu ki, hayattaki her şeyi güzelleştiriyor.”

"Fiziksel çekime karşı koyamayınca yapışıyorsun dudaklarına"

Çok yakın arkadaşlıkların da aşka dönüşebileceğini söyleyen Özge Özpirinçci, “Aradığın burnunun dibindedir ama dostluğun bozulmasından korkarsın. ‘Biz böyle iyiyiz’ dersin. Bence bunun da kırılma noktası; fiziksel çekime karşı koyamama anı. Bir noktadan sonra eli değiyor, kolu çarpıyor, ‘Yeter benden sonrası tufan’ deyip yapışıyorsun dudaklarına” dedi.

Makyajsız görüntülenince çıldırdı

Yasemin Allen makyajsız görüntü vermek istemedi.

Başrolü Kerem Bursin’le paylaştığı ‘Şeref Meselesi’ dizisiyle ekranlara dönmeye hazırlanan Yasemin Allen, önceki gün Etiler’de görüntülendi.

Makyajsız görüntü vermek istemeyen Allen, önce bir aracın arkasına gizlendi, sonra yüzünü eliyle kapattı.

Kenan İmirzalıoğlu'dan sevgilisine büyük jest

Kenan İmirzalıoğlu, sevgilisi Kübra Küçük'ü 'pilates eğitmeni' yapmaya karar verdi.


Kariyerindeki başarısı kadar yardımsever kişiliğiyle de milyonların gönlünde taht kuran Kenan İmirzalıoğlu, şimdi de sevgilisi  Kübra Küçük için kolları sıvadı. Karadayı'nın Mahir'i, 2 yıldır birlikte olduğu Küçük'ü pilates eğitmeni yapmaya karar verdi.

Salon için yer arayışına başladı

Oyuncu sevgilisinin "Model olarak kalma. Farklı bir iş alanında da aktif ol" tavsiyesini dinleyen Kübra Küçük, Nişantaşı'ndaki bir pilates kursunda ders almaya başladı. Haftanın 5 günü buraya giden güzel model, pilates eğitimini tamamladıktan sonra Kenan İmirzalıoğlu'nun desteğiyle kendisine pilates merkezi açacak. Küçük, şimdiden Cihangir ve etrafında spor merkezi için yer aramaya başladı.

Cihangir'deki evine taşındı

Bu arada birkaç aydır Kenan İmirzalıoğlu'nun Cihangir'deki evine yerleşen Kübra Küçük'ün ilişkisiyle ilgili basında yer almaktan rahatsız olduğu öğrenildi. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Pera Güzel Sanatlar Resim Bölümü ve Floransa'da resim eğitimi alan Küçük, başarılı oyuncuyla ilgili hakkında çıkan haberler karşısında ise kesinlikle konuşmama kararı aldı.

5 gün eğitim

İmirzalıoğlu'nun tavsiyesiyle pilates öğrenmeye başlayan Kübra Küçük, Nişantaşı'ndaki bir merkezde haftanın 5 günü eğitim alıyor. Küçük'ün şimdiden pilateste büyük ilerleme kaydettiği öğrenildi.

Ünlü çift nişanlandı

3.5 yıldır birlikte olan Hatice Şendil ve Burak Sağyaşar dün akşam Ulus 29’da gerçekleşen törenle nişanlandı.

Oyuncu  Hatice Şendil ve  Burak Sağyaşar çifti, dün akşam Ulus 29’da gerçekleşen törenle nişanlandı.

Nişan için sade beyaz bir elbise tercih eden Şendil ve Sağyaşar’ın mutlulukları gözlerinden okunuyordu.

Bergüzar Korel, Pelin Karahan gibi oyuncu arkadaşları da Şendil ve Sağyaşar’ı bu özel günlerinde yalnız bırakmadı. Ünlü isimler gecenin fotoğraflarını Instagram hesaplarından paylaştı.

Korel, “Canlarım.. Çok mutlu olun.. Melek kalpleriniz sonsuza kadar birbiriniz için atsın..” notuyla yayınladı.

Oyuncu çift yaklaşık 3,5 yıldır birlikte.


Cansu Tosun'dan skandal paylaşım!

'Unutursam Fısılda'nın galasına katılan Cansu Tosun, henüz vizyona girmeden filmin finalini Instagram'dan paylaştı. Şoke olan yönetmen Çağan Irmak 'Cansu rica ederim videoyu kaldır, final çünkü' diye uyardı. 

Çağan Irmak'ın 'Unutursam Fısılda' filminin birkaç gün önce yapılan galasında 'final sahnesi' krizi yaşandı. Genç oyuncu Cansu Tosun, galadan hemen sonra filmin en etkileyici sahnesi olarak değerlendirilen finalini Instagram hesabından paylaştı. Video kısa sürede 2 bin 308 beğeni aldı.Durumu fark eden yönetmen Çağan Irmak henüz film vizyona girmeden final sahnesini paylaşan Tosun’a müdahale etti. Videonun altına, "Cansu rica etsem videoyu kaldırır mısın? Final çünkü!" diye yazdı. Notu gördükten hemen sonra videoyu kaldıran Tosun, Irmak'tan özür dileyerek üzgün olduğunu söyledi.

Ivana Sert'in durumu kötü

İvana Sert önceki gece Arnavutköy'de ablasıyla yemek yedi. 

Makaron'dan Emrah Akçay'ın haberine göre;

Yüzünde sivilcelerin çıktığı görülen Sert, "Sıkıntıdan olabilir. Uzun zamandır bir davanın sonucunu bekliyorum hala karar verilemedi" diyerek içini döktü.
 
Sert, aralarında aşk dedikoduları da çıkan eski ortağı Hatem Yavuz’la yaptığı bir işten dolayı davalık. 



29 Ekim 2014 Çarşamba

Kardashian'ın kopyası ortaya çıktı

Televizyon dünyasının yıldızı 34 yaşındaki Kim Kardashian'ın kopyası Küba'da ortaya çıktı. 

Claudia Sampedro, Kardashian'a olan benzerliğiyle meşhur oldu. Üstelik o da spor dünyasının yıldızlarından Lamar Odom ve Kris Humprhries ile birlikte olan Kardashian gibi bir yıldızla birlikte. Amerikan futbolu oyuncusu Julius Peppers ile aşk yaşayan Sampedro'nun sosyal medyada 800 binden fazla takipçisi bulunuyor.




Kim Kardashin

Bunlarda İlginizi Çekebilir