Hürriyet'ten Sibel Arna röportajı...
Babanız gayrimenkul danışmanı anneniz eski top model ve reality-show yıldızı. Hikâyeniz biraz da yakın arkadaşınız olan Kendall Jenner’la benzerlikler gösteriyor… -Tamamen. Yetişme tarzımız da benziyor. İkimiz de deyim yerindeyse spot ışıklarının altında büyüdük. Bu durum beni rahatsız etmiyor: Çocukluğumdan beri modayla, televizyon ve kozmetik reklamlarıyla ilgili olmuşumdur. Yatak odamda sürekli oturup en sevdiğim makyaj ürünlerini dener dururdum. Aynı zamanda mağazaların önünden geçip vitrinleri incelemeye de bayılırım.
Hayatınız da kariyeriniz de bir hayli ‘ihtişamlı’ Bir düşün içinde yaşıyor gibisiniz...
-Son iki yılda yaşadıklarıma dönüp bakınca, bana da öyle geliyor. Sürreal bir hayatım var.
-Son iki yılda yaşadıklarıma dönüp bakınca, bana da öyle geliyor. Sürreal bir hayatım var.
Kendi stilinizi nasıl tanımlarsınız?
-Şık ve rahat. Özel günlerde süslenmeye bayılıyorum ama normalde rahat bir tarzım var.
Herkesin gardırobunda mutlaka ne olmalı?
-Vücuduna kusursuz bir şekilde oturan bir kotunun ve harika bir çift botunun olması gerektiğini düşünüyorum. Benim şu anda en çok sevdiğim botlarım Chanel’den ve en çok sevdiğim kot pantolonum ise yüksek belli 3 fermuarlı Guess kot pantolonum. Podyumdaki parçaları günlük kıyafetlerle birleştirmek, o şaşalı podyum görünümünden kurtulup ‘sokak’ görünümüne çevirmek bence çok eğlenceli.
Bu aralar her kampanyanın yüzüsünüz. Sizin favoriniz hangisi?
-Victoria’s Secret podyumuna çıkmak benim için bir hayaldi, geçen yıl gerçek oldu. Balmain işi çok eğlenceliydi. Bir de Chanel defilesi. Bu defileyi sevmemdeki neden sadece hayatımın ve kariyerimin en önemli anlarından biri olması değil, aynı zamanda eğlenebildiğim ve gösterinin güzelliğini benimseyebilmiş olmamla da alakalı. Çünkü her şey oldukça organize, profesyonel ve stressiz bir şekilde ilerliyordu.
Size kariyerinizde en çok kol kanat geren isim sanırım Carine Roitfeld…
- Evet… Carine Roitfeld benim en büyük moda esin kaynaklarımdan biridir. Modayla kendini o kadar tasasız ve çekici bir şekilde ifade ediyor ki; insanların kişisel stilleri ne olursa olsun, onu mutlaka örnek alması gerektiğine inanıyorum. Bana o kadar çok şey öğretti ve karşıma o kadar doğru fırsatların çıkmasını sağladı ki, yaptıklarından dolayı ona ne kadar teşekkür etsem az. Şu an olduğum yerdeysem, hepsi onun yardımları sayesinde…
En sevdiğiniz tasarımcılar kim?
-Sevdiklerim Avustralyalı markalar olan The Fifth Label, Finders Keepers’ın yanı sıra; Cameo, Diesel, Pucci, Chanel, Prada ve Yves Saint Laurent gibi tasarımcılar. Bu düşüncem tabii yolda mı yoksa kırmızı halıda mı yürüyeceğime göre değişiyor. Çok inişli çıkışlı bir gardırobum var.
Güzellik sırrınız ne?
-Özgüvenim.
-Özgüvenim.
‘Altın kız makyajı’ sizinle özdeşleşti. Nasıl yapıyorsunuz?
-Önemli olan hatları vurgulamak… Doğal, altın tonlar, ışıldayan bir ten ve hatları belirgin bir yüz.
Peki ya en sevdiğiniz gece makyajı?
-Kedi gözler görünümüne bayılıyorum ama çok fazla kullandığımı söyleyemem. Gece dışarı çıkarken de ‘altın kız’ı kullanıyorum.
-Kedi gözler görünümüne bayılıyorum ama çok fazla kullandığımı söyleyemem. Gece dışarı çıkarken de ‘altın kız’ı kullanıyorum.
Nerede oturuyorsunuz?
-Ailemin evi Los Angeles’ta, New York’ta da bir evim var. Büyüleyici New York… Şarkıda da dendiği gibi, gerçekten hiçbir hayalin, rüyanın o kadar da erişilmez görünmediği yerlerden biri. Buradaki olasılıkların sonu yok.
-Ailemin evi Los Angeles’ta, New York’ta da bir evim var. Büyüleyici New York… Şarkıda da dendiği gibi, gerçekten hiçbir hayalin, rüyanın o kadar da erişilmez görünmediği yerlerden biri. Buradaki olasılıkların sonu yok.
Birçok kız tarzınızı taklit ediyor. Kıyafet alışverişi için en sevdiğiniz yerler neresi, nerelere baksınlar?
-Soho’da alışveriş yapmayı çok seviyorum. Kendinizi birçok ünlü markanın ve yerel mağazanın içinde bulmak harika.
En sevdiğiniz restoranlar hangileri?
-Gemma, The Egg Shop, The Smile, Nobu, Bar Pitti, Emack & Bolios. Sonsuza kadar devam eder bu liste…
-Gemma, The Egg Shop, The Smile, Nobu, Bar Pitti, Emack & Bolios. Sonsuza kadar devam eder bu liste…
Modellik kariyeriniz yüzünden yollardasınız. Misal, geçen haftaki Paris Couture Haftası’nda fırtına gibi estiniz. Paris-New York-Londra-Milano bir yana, dünya üzerinde en çok gitmekten keyif aldığınız yeri sorsam?-Daha gitmedim ama Afrika’yı ziyaret edip safari yapmayı çok isterim! Hayallerimden biri… Ama bu tempoda biraz zor.
En sevdiğiniz yiyecek nedir?
-Makarna.
Makarna yiyerek form korumak mümkün mü? Bu kusursuz fiziğin sırrı ne?
-New York’ta olduğum ve çalışmadığım her zaman, antrenörüm Rob Piela ile boks antrenmanı yapıyorum. Tüm hayatım boyunca spor yaptım ve bu şekilde büyüdüm. Bu yüzden benim için spor salonuna gidip basit bir antrenman yapmak yeterli olmuyor. Boks yapmayı çok seviyorum çünkü bu şekilde kendimi geliştirebiliyor ve zihnimi tüm gerçeklikten uzaklaştırabiliyorum. Zihnen bir şeylerden kaçmak istiyorsam mutlaka boks yapıyorum ve ne zaman spor salonuna gidecek olsam heyecanlanıyorum. Bu nedenle spor salonum şehirdeki ikinci evim diyebilirim.
-New York’ta olduğum ve çalışmadığım her zaman, antrenörüm Rob Piela ile boks antrenmanı yapıyorum. Tüm hayatım boyunca spor yaptım ve bu şekilde büyüdüm. Bu yüzden benim için spor salonuna gidip basit bir antrenman yapmak yeterli olmuyor. Boks yapmayı çok seviyorum çünkü bu şekilde kendimi geliştirebiliyor ve zihnimi tüm gerçeklikten uzaklaştırabiliyorum. Zihnen bir şeylerden kaçmak istiyorsam mutlaka boks yapıyorum ve ne zaman spor salonuna gidecek olsam heyecanlanıyorum. Bu nedenle spor salonum şehirdeki ikinci evim diyebilirim.
En sevdiğiniz müzik?
-Beyoncé’den, Michael Bublé’ye kadar her şeyi dinliyorum. Ama en sevdiğim sanatçı sanırım John Mayer.
Ben yakın arkadaşınız Taylor Swift’i beklerdim cevap olarak…
- Tabii o da var… Taylor Swift’in ‘Blank Space’ini sürekli dinliyorum.
- Tabii o da var… Taylor Swift’in ‘Blank Space’ini sürekli dinliyorum.
İYİ SELFIE İÇİN İYİ IŞIK ŞART!
Instagramda 12.6m milyon kişi takipçisi olan Gigi’den iyi bir selfie için tüyolar
İyi bir ışık. Eğer bir odanın içerisindeyseniz her zaman pencereye yaklaşın. Doğal ışık gibisi yok. Dışarıdaysanız güneş yüzünüze vurmasın. Güneşli bir günde gölgede çekim yapmak her zaman iyidir.
Yeşil-mavi gözlü güzelin modellik kariyeri, Guess’in kurucularından Paul Marciano tarafından iki yaşında bebek model olarak keşfedilmesiyle başladı. Baby Guess ve Guess Kids’ten sonra Guess’te de modellik yapan Gigi Hadid Tom Ford, Sports Illustrated ve meşhur 2015 Pirelli Takvimi’nde de yer aldı. Marc Jacobs, Giles, Sonia Rykiel, Jean Paul Gaultier, Jeremy Scott ve Chanel gibi dünyaca ünlü markaların podyumunda yürüdü. Maybelline New York’un yüzlerinden biri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder