- Çizgi filmlere ve karakterlere küçük yaşlardan beri hayrandım. Hayatta mutlu olmak için bir şeylerden ilham almak gerektiğine inanlardanım. Çizgi filmler ve fantastik dünya benim için bu mutluluğu yarattı. Roger Rabbit’in karısı Jessica idolümdü. Oradan yola çıkarak vücudumu değiştirmek istedim. 2010’da ilk ameliyatımı geçirdim. Bir burun ameliyatıydı. Sonucu beğenmedim, devam ettim. Şimdiki halimden çok memnunum.
Amaç neydi? Şöhret, para kazanmak, dikkat çekmek...
- Vücudumu sanat eserine dönüştürme isteğiyle bu maceraya girdim.
Estetik doktorundan önce bir psikoloğa gitmeniz gerektiğini düşündünüz mü?
- Düşünecek ne var?
Kim bir çizgi film karakterine benzemek ister?
- Bir sürü psikolog arkadaşım var. Ve hepsi bana herkes kadar normal olduğumu söylüyorlar.
Dışarıdan yaptıklarım sıradışı görünebilir. Beni çılgın bulabilirsiniz. Ama hayatım boyunca feminen bir vücuda ve ince bir bele kavuşmak istedim...
Ve bu sebeple önce kaburgalarınızı mı aldırmaya karar verdiniz?
- Aynen. Aslında nereye kadar gidebileceğimi görmek için önce spora başladım, ardından diyet yaptım... Bunlar yeterli gelmedi, korseyle vücudumu eğitmeye çalıştım. O da yetmedi. Kaburgalarımı aldırma noktasına geldim. Bir sürü doktor araştırdım ve sonunda bu ameliyatı yapmayı kabul eden doktoru Amerika Indiana’da bulup aldırdım. 15 bin dolar kadar bir maliyeti oldu.
Kaç ameliyat geçirdiniz?
- Toplamda 17 ameliyat geçirdim. 145 bin dolar harcadım.
Ameliyatlardan hiç korkmadınız mı?
- Yok canım. Tam tersi, çok seviyorum, benim için büyük heyecan ve macera. Mesela bir tatil planı ve ameliyat arasında seçim yapmam gerekirse ameliyat masası beni daha mutlu ediyor. Ölmekten korkmuyorum.
Ne kadar kazanıyorsunuz?
- Bir rakam söylemek istemiyorum, boşuna zorlama, tanıtımlardan ve medyadan değişik gelirlerim var.
Peki hayatınızda neler değişti?
- Artık spor yaparken ya da dans ederken daha dikkatli olmam gerekiyor. Çünkü ameliyatlardan sonra vücuduma darbe gelmemeli. Kıyafet bulmakta zorlanıyorum. Bulduklarımın neredeyse her rengini satın alıyorum.
GERÇEK BARBIE VALERIA DÜRÜST DEĞİL
Bu ameliyatlar cinsel hayatınızı ve erkeklerin size bakışını nasıl etkiledi?
- Bir fark yok! Kiminin hoşuna gidiyor, kiminin gitmiyor. Ama kıvrımlı olduğum için genelde seksi bulunuyorum.
Barbie gibi siz de ‘Ken’i mi arıyorsunuz?
- Ken gibi plastik olmasına gerek yok. Ama botoks yaptıran ve cildini gerdiren biri olabilir.
Sizi en çok ‘gerçek Barbie Valeria’ ile kıyaslıyorlar...
- Önce anlaşalım, o gerçek Barbie, ben gerçek çizgi film karakteriyim. Beni onunla kıyaslama!
Benim ilham kaynağım Barbie değil, Jessica Rabbit. Valeria güzel bir kadın ama fotoğrafları photoshop’lu. Ben ona göre yaptıklarımda daha dürüstüm. O Barbie idealini kovalıyor. Oysa benim yaptığım kendi tasarladığım bir beden.
İsveç’te nasıl bir hayatınız vardı?
- Annem terzi. Babam inşaat sektöründe çalışıyor. Aynı zamanda mucit. Enerji santrallarını daha etkili kullanmak için araştırmalar yapıyor. Gemileri kimyasal kullanmadan temizleme taktikleri arıyor. Bir de kız kardeşim var. Benim uzmanlığım elektrik üzerine. İnşaatlarda 3.5 yıl çalıştım.
Kendimi değiştirmeye başlayınca normal bir işte çalışamayacağımı anladım...
Aileniz bu değişime nasıl tepki verdi?
- Başlarda desteklemediler. O yüzden ameliyatları ufak ufak yaptırıp olabildiğince sakladım. Ama kaburgalarımı aldırdıktan sonra saklayamayacak noktaya geldim. Beni mutlu ettiği için desteklediler mecburen.
Türkiye’ye neden geldiniz?
- Operatör doktor Bülent Cihantimur’a örümcek ağı yüz operasyonu yaptırmak için geldim. Bu, yüzü ‘V’ şeklinde ve canlı gösteren bir ameliyat.Güzelliğimi perçinleyecek.
Neden kendine bunu yaptı?
26 yaşındaki model, dönüşümün nedenlerini şöyle anlattı:
** Yaşlanmayacağımı düşünüp seviniyorum. Yaşlandığımda bile en fazla 30 göstereceğim. Bu yüzden korkmuyorum.
** Vücudumun bir sanat eserine dönüşmesini istedim. Şimdi dünyanın farklı yerlerine gidip bu yaratılan şaheseri sergiliyorum. Tabii bu etkinliklerden para da kazanıyorum.
** Kariyerime elektrikçi olarak başladım ama baktım o işler sarmıyor, striptizciliği ve modelliği denedim. Ama orada da aradığımı bulamadım, bu işe girdim. Hedefim oyunculuk. Eğer ‘gerçek bir süperkahramana ihtiyaç varsa, ben buradayım!
** İki yıl içinde istediğim vücuda tam anlamıyla ulaşırım, o zaman duracağım Amerika’da kendi şirketimi kurup kendi markamı yaratacağım.
SÖYLEŞİNİN PERDE ARKASI: HİÇ K DİYE BİR SUTYEN ÖLÇÜSÜ DUYMADIN MI?
** Kapı açılıyor ve karşımda ‘Roger Rabbit’ filmindeki çizgi karakter ‘Jessica Rabbit’in ete kemiğe bürünmüş hali. Sadece saçı kızıl değil, sarı.
** Herkesin gözleri göğüslerinde. O bu duruma alışık: “Erkeklerin sürekli göğüslerime bakmasından rahatsız değilim. Hatta unutuyorum. Bir ortama girdiğimde insanlar göğsüme baktıklarında acaba üzerime kahve mi döküldü diye önüme bakıyorum” diyor. Dayanamayıp bedenini soruyorum: “80K” diye ölçüsünü veriyor. Şaşırıyorum... “Ne o hiç duymadın mı?” diyor gülerek.
** Barbie bebek ve çizgi film karışımı bir kadın. Beni dizlerine yatırıyor. Saçlarımı okşamaya başlıyor. “Benden sana bir nasihat” diyor “Bence sen de kaburgalarını aldır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder