11 Ocak 2016 Pazartesi

Müstakbel eşimi incitip üzüyorsunuz

Tarkan Tevetoğlu bu yıl içinde evlilik planları kurduğu Pınar Dilek hakkında çıkan haberlere böyle tepki gösterdi. Yeni yılın ilk bombasını patlatan isim 2016 yılında evleneceğini açıklayan Tarkan Tevetoğlu oldu. Almanya’da yaşayan Pınar Dilek’le evleneceğini açıklayan Tarkan o zamandan bu yana magazin gündemini meşgul etmeye devam ediyor.
Özellikle de müstakbel eşiyle ve onun ailesiyle ilgili haberler adeta çığ gibi arttı. Yaşananlar üzerine bir açıklama yapma gereği duyan Megastar, Pınar Dilek’in üzerine çok gidilmemesi gerektiğini söylerken şu satırları kaleme aldı.
Tarkan bu sözlerle içini döktü:
Medya ve toplumların acımasız merceği altında yaşamak nasıl bir bilir misiniz?
Her gün hakkımda yazılan, çizilen, söylenen asılsız haberlerin karşısında susmanın ağır yükünü taşıyabilir misiniz?
Hiç empati yapıp anlamaya çalıştınız mı?
Bana bahşedilen yeteneğimi paylaşıyor olmam sizlerde bir aidiyet duygusu mu yarattı ki hayatıma ve mahremiyetime bu denli müdahilsiniz?
En insani hakkım olan özel hayatıma saygıyı gözden çıkarmak mıdır şöhretin bedeli?
Evlilik kararı aldığım haberlerinin kamuoyuna yansıdığı günden bu yana, hem benimle ilgili hem de eşim, hayat arkadaşım olacak Pınar Dilek’le ilgili gerek basında, gerekse sosyal medyada söylenenler, yapılan yorumlar yakışık almakta mıdır?
Bir insanı iftira ve yalanlarla lekelemeye, kirletmeye çalışmak bu kadar kolay mıdır?
Hiç tanımadığınız bir insanı böylesi incitici yalanlarla tanımlayıp üzmeniz reva mıdır?
Bu, her şey bir yana, en başta kendisine sonra da bana yapılan bir ayıp ve saygısızlık değil midir?
Onun da bir kalbinin, onurunun olduğunu, hem kendisinin hem ailesinin üzülebileceğini hiç düşünmez misiniz?
Bir başkasının gözyaşına sebep olacak iftiralarla, gönül kırıcı yalanlarla reyting yapmak nasıl bir habercilik anlayışıdır?
Bu asılsız haberleri okuyup onlara itimat eden, yangına körükle giden insanların yüreğinde sağduyu ve merhametten de eser kalmadı mı yoksa?
Demokrasi (!) adı altında yaşadığımız bu ülkede şöhretli insanlara yapılan bu haksızlık da insan haklarının bir ihlali değil midir?
Özel hayata müdahalenin bir sınırı olmalıdır.
Mesleğime, dinleyicime olan sevgim, saygım ve iyi niyetimle yürüdüğüm şöhret yolunda karşılaştığım bu acımasızlıklar, haksızlıklar hiç son bulmayacak mı?
Magazin medyasının ve toplumumuzun özel yaşamlarımıza daha saygılı, daha duyarlı olmalarını rica ediyor ve kişisel haklara olan tacizkâr zihniyetin değişmesini temenni ediyorum..
Sevgiyle
Tarkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlarda İlginizi Çekebilir