Hayatını kaybeden ünlü diyetisyen Yelda Kahvecioğlu, son röportajını eleman.net için Temmuz 2014'te verdi.. İşte Kahvecioğlu'nun son röportajı...
Beslenme ve Diyet Uzmanı Yelda Kahvecioğlu, doğru zayıflama yöntemleri ve kişiye özel diyet çalışmalarıyla bir çok ünlüyü forma sokuyor. Ünlü diyetisyen beslenme ve diyet uzmanlığına nasıl başladığını, diyet ve zayıflama programı hazırlarken dikkat edilmesi gereken konuları, kaliteli yaşam için tüketmemiz gereken besinleri ve yoğun iş temposunda çalışanların gün içinde tüketebilecekleri gıdalar nelerdir gibi soruların hepsini Eleman.net üyeleri için yanıtladı.
Yelda Kahvecioğlu kimdir? Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
1984 yılında Antalya'nın en az nüfuslu ilçesi Gazipaşa'da doğdum. Deniz kenarında büyüyenler mavi suya aşıktır, bende deniz aşığı bir Akdeniz'liyim. Hayatımın her döneminde profesyonel ya da amatör bir çok spor dalı ile uğraştım. Şimdiler de ise plates, bisiklet gibi daha sakin sporlar ile yapıyorum. El uğraşlarının hepsine ayrı bir sempatim vardır. Örneğin ofisimde ki tabloların hepsini ben yaptım. Toprakla uğraşmayı çok seviyorum. Kitap okumak müthiş bir zevktir benim için. Çok iyi yemek yaparım, ama sadece yedirmeyi severim. Ben kendimden daha çalışkan bir insan daha tanımadım. Neredeyse 10-12 saat çalışırım ve asla yorulmam. Yorulmayı, çok uyumayı, yavaş olmayı sevmem. Bıcır bıcır, her işini kendi halleden, hızlı ve çok renkli bir karakter olduğumu söyleyebilirim.
Beslenme ve diyet uzmanlığına nasıl başladınız?
Erciyes Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümü mezunuyum. Yani gerçek diyetisyenim. Hatta, diyetisyenliğin bu kadar popüler olmadığı yıllarda, ailemin diyetisyen olmamı istememesine rağmen diyetisyen olmak istedim. Ergenlik dönemim boyunca babamla olan tek diyaloğum “baba, bana elma al diyet yapacağım” oldu. Yani bir taraftan bakıldığında kendi söküğümü dikmek için diyetisyen olmak istediğim söylenebilir. Her zaman ne istediğini veya istemediğini bilen bir gençtim. Daha üniversiteye giderken ‘okulu bitirince İstanbul da çalışacağım' diye karar vermiştim. Ben kararlı olunca da önümde pek engel olmadı. 2006 yılında İstanbul'da özel sektörde çalışmaya başladım. İki farklı kurumda çalışıp, ardından 2011 yılında Ulus' da kendi ofisimi hizmete açtım. Ağırlıklı olarak yetişkinlerde zayıflama, özel hastalıklara göre diyet ve beslenme programı hazırlamaktayım. Bireylere özel beslenme eğitimi veren, ülkemizde ki ilk ve tek danışma merkezini oluşturmuş olmaktan da gurur duyduğumu belirtmem lazım.
Her birey aynı diyeti uygulayabilir mi?
Herkesin aynı diyeti yapması hem mümkün değil hem de son derece sağlıksızdır. Şöyle düşünün, 7 aylık doğan bir bebeğe meyve püresi verirseniz bebeğin sağlığına zarar verirsiniz. Her bireyin genetik haritası farklıdır. Bu sebeple beslenme programınız ve diyet listeleriniz parmak iziniz gibi olmalıdır. Sadece size özel ve özelliklerinize göre planlanmalıdır. Bir dönem, insanlar gazete diyetleri yapardı. Maalesef şuan hala o kişiler obezite ile savaşıyorlar. Günümüzde ise sosyal medyanın hayatımıza girmesi ile instagram ve whatsapp diyetleri oluştu. Biyokimyamıza uymayan bu diyetler, kişiyi şeker hastası yapıp, menstrual döngünün bozulmasına sebep oluyor. Yani, günümüzde ki sosyal medya diyetleri ileri de erken yaş menopozlarına, doğurganlığı azalan kadın ırkına ve şeker hastalığı ile doğan çocukların oluşmasına neden olacaktır.
Diyet ve zayıflama programı hazırlarken nelere dikkat edilmelidir?
Öncelikle kişilerin karakteristik özellikleri olmak üzere, sosyal hayatları, aile ve iş düzenleri, mutfak detayları, sevdikleri yiyecekler, spor yapıp yapmaması, stres faktörü, biyokimyasal kan değerleri gibi tüm bu faktörleri içeren çok önemli ve özel bir analizden sonra beslenme programlarını hazırlamaktayım. En iyi diyet en iyi yapabildiğinizdir. Yapılan kan tahlilleri sonuçları ve hekim değerlendirmesine göre, en pratik, her yerde yapılabilecek, lezzetli ve mevsiminde olan besinler ile beslenme programını hazırlamaktayım.
Yalnızca diyet yaparak kilo verilebilir mi?
Aldığımız kilolar zaten yediğimiz fazla ve kalitesiz gıdalar sebebiyle oluşmaktadır. Yani zaten ağız ve sindirim yolu ile gelen fazla kilo yine ağız ve sindirim sistemi kontrol edilerek verilmektedir. Danışmanlarımın bana sıklıkla sorduğu soru spor yapıp yapmayacakları oluyor. Keşke bu soruyu hiç kimse sormasa ve zaten hepimiz spor yapıyor olsak. Ancak, maalesef ki biz Türk insanının genetik kodunda spor yapmak yok. İnsanlar hareketli olmayı, spor yapmayı sevmiyor. Sağlıklı olmak için her bireyin spor yapması gerekmektedir. Ancak, sadece kilo vermek için spor yapılmasını sevmiyorum. Hayatınızda olmayan bir şeyi sırf kilo verme sürecinde kullanınca ardından hedefe gelindiğinde her şey bitiyor. Spor bırakılıp, yemeye başlanınca tüm kilolar katlanarak geri geliyor. Bu sebeple kendinizi analiz edip neyi ömür boyu devam ettirebilecekseniz bunu yaparak kilo vermek en doğru yöntemdir.
Kaliteli bir yaşam için mutlaka tüketmemiz gereken besinler var mıdır? Nelerdir?
Mevsiminde olan her besinin vücudumuza mutlaka bir faydası vardır. En zararlı olarak bildiğimiz patates, muz, havucun bile faydası vardır. Yeter ki doğru zamanda ve doğru miktarda tüketelim. Beslenme bilimi hızla yeni çalışmalar sonuçlandırmaktadır. Son zamanlar da yapılan bu çalışmalar tohumların öneminden sıkça bahsetmektedir. Özellikle Zihinsel performans ve yaşlanmayı geciktirmek için ay çekirdeği, kabak çekirdeği, kayısı bademi, nar çekirdeği, üzüm çekirdeği tüketimine önem verilmesi istenmektedir. Aynı zamanda taze yabanmersini, taze böğürtlen ve nar da hastalıklara karşı savunma sistemini kuvvetlendiren önemli besinlerdendir. Bir tahıl türü olan Kinoa' da son zamanların popüler gıdası olarak B grubu vitaminlerin önemli bir destekçisidir. Benim ise özellikle D Vitamini alımına dikkat edilmesi konusunda uyarılarım vardır. En kaliteli yaşam ise su içerek olur. Lütfen su içmeyi unutmayalım.
Çalışanlar yoğun iş temposunda daha zinde olmak için ne tür gıdalar tüketebilirler?
Stres özellikle metropol şehirlerde önemli bir tehlikedir. Çalışanların iş performansını düşüren, hormonların çalışma düzenini bozan, kiloyu arttıran bir faktördür. Güne kahvaltı yaparak başladığımızda hem daha uzun süre tok kalırız hem de kan şekerinin dengeli olmasını sağlayarak zihnin çalışmasında maksimum fayda sağlarız. Aynı zaman da kuşluk ve ikindi saatlerinde yenen ceviz ve badem gibi kabuklu meyveler hem kan şekerinin düşmesini, hem de çalışma performansının düşmesini engeller. Yoğun hamur ve şeker içeren gıdalardan kaçınmak da pozitif etki sağlayacaktır. Tükettiğiniz her hamurlu ve şekerli gıda size kısa süreli bir zevk verip ardından hızla uyku isteği oluşturup düşünme ve doğru karar verme yetinizi azaltacaktır. Bu sebeple ağır karbonhidratlı gıdaları azaltıp, sağlıklı protein alınan, mevsiminde sebze ve meyve tüketilen, zihinsel performansı arttıran badem, fındık gibi kabuklu meyvelerin olduğu beslenme programları tercih edilmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder