4 Şubat 2015 Çarşamba

Ersin Korkut'un hayatı film oluyor

Ersin Korkut, HT MAGAZİN’e konuştu

Hayatını filme çekmeye hazırlanan Ersin Korkut’un tek endişesi siyasi konular üzerine olan sahneler. Korkut, bazı özel harekâtçıların köylülere tezek yedirdiği gibi olayların, filmde olup olmayacağı konusunda kesin karar vermediklerini belirtti. Ersin Korkut, çekimlere başlamak için Yılmaz Erdoğan’dan onay bekliyor.

Hakkari'de taksicilik yaparken hayallerinin peşinden koşup İstanbul’a geldi. Önce bulaşıkçılık yaptı. Daha sonra akrabası Yılmaz Erdoğan’ın çağırmasıyla BKM’de işe başladı. BKM’de ortalığı silip süpürse de, tuvaletleri temizlese de aklı sahnedeydi. Kendisine güveniyordu, düşüncelerini Erdoğan’a açtı. Ve güldürü önemli isimlerinden biri haline geldi. 10 yıl önce hayatımıza giren Ersin Korkut, 8 sinema filmi, 2 televizyon dizisi ve 7 reklam filminde rol aldı.

ARTIK 3 AİLEYE BİRDEN BAKIYOR

‘Ne olur ne olmaz’ diyerek kuzeniyle birlikte turizm acentesi kuran Ersin Korkut, maddiyata yönelik birçok hayalini gerçekleştirdi. Korkut, artık 3 aileye bakıyor. Kendisine ne alırsa onlara da aynısından alıyor. Korkut, şimdilerde başka bir hayalinin peşine takılmış durumda. Kendi hayatını film yapmak istiyor. Hatta İbrahim Büyükak’a senaryosunu yazdırdı ama bir noktada endişeli. Çünkü filmin içinde siyasi konular da olacak.

ERDOĞAN’I TAKLİT EDİYOR

‘İçimdeki Ses’te ‘Yılmaz’ adlı bir aktörü canlandıran Ersin Korkut’ doğaçlamalarıyla bir filme daha renk katmış durumda. “Yılmaz’ı başkası canlandırsa olmazdı” dedirten bir performans sergiliyor. Korkut, Çağrı Bayrak’ın yönettiği, Engin Günaydın, Leyla Lydia Tuğutlu ve Füsun Demirel ile başrolleri paylaştığı ‘İçimdeki Ses’te Yılmaz Erdoğan’ı taklit ediyor. Ve bu konuda da pek başarılı.

‘KADINLARLA İYİ ANLAŞIYORUM"

Filmde kadınların çirkin erkeklere âşık olmayacağına yönelik bir şikâyetiniz var. Öyle midir?

Filmde güzel kadınlar benimle ilgilenmiyorlar. Arkadaşlarımla ilgileniyorlar. Normal hayatta da bir kız bana yüz vermezse, başka bir arkadaşıma yüz verirse ben hep ikinci planda kalırsam zoruma gidiyor. Zaten Leyla Lydia Tuğutlu gibi çok güzel bir kızın benim gibi birine âşık olması mümkün değil.

Neden?

Çünkü ben şu ana kadar böyle bir duruma rastlamadım.

Birçok sevgiliniz oldu ama..

Ben kadınlarla daha iyi anlaşıyorum. Çok kız arkadaşım var. Benim de hoşlandığım onların da benden hoşlandığı kadınlar da elbette var.

Güzel sevgilileriniz de oldu...

Sana göre güzel. Lütfen bu konuyu burada kapatalım, uzatmayalım.

‘Yılmaz Erdoğan’ rolününe özel olarak hazırlandınız mı?

Engin Günaydın, ‘İçimdeki Ses’i ‘Galip Derviş’ döneminde yazdı. Filmde benim de rol almamı isteyip karakterin nasıl bir tip olması gerektiği konusunda sohbetler ettik. BKM Mutfak’ta birçok kez Yılmaz Erdoğan’ın taklidini yaptığım için ‘İçimdeki Ses’te zorluk yaşamadım.

Neden sizin üzerinize bir film çekilmiyor? Veya bir kahraman yaratıp onu film haline getirmiyorsunuz?

BKM Mutfak’ta hem yazarlık hem de oyunculuk dersleri aldım. Ne var ki ‘Çok Güzel Hareketler’ için hiç skeç yazamadım. Çünkü tembellik ettim. Ayrıca yazma konusunda iyi olmadığımı da biliyorum. Sanıyorum benim doğal yeteneğim doğaçlama üzerine.

Ne var ki iş, oyuncuların aynı zamanda yazmasının da şart olduğu bir yere gidiyor...

  Biliyorum, farkındayım. Benim bir hikâyem var. İbrahim Büyükak’a anlattım. O da hikâyemi senaryoya dönüştürdü. Hakkâri’de yaşadığım günlerden bugüne kadar uzanan bir süreçte yaşadıklarımı film haline getirmek istiyoruz. Hikâyede siyasi olaylar da olduğu için açıkçası biraz çekingenim.

‘SANKİ O KARİZMA BANA GELDİ’

Siyasi olaylara mı karışmıştınız?

Hayır, öyle değil. Benim Hakkâri’de yaşadığım dönemlerde terör olayları çok fazlaydı. O dönemleri sinemada anlatmanın ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum. Biraz oralarda tıkanıyorum. Bazı özel harekâtçıların bizim köylülere tezek yedirdiği gibi konuların filmde olup olmayacağına henüz karar vermedik. Tıkandığım konular üzerinde fazla konuşmak istemiyorum. Filmde o konulara ne kadar yer verip vermeyeceğimiz henüz net değil. Şu kadarını söyleyebilirim. Komedi ile dram karışık. Mahsun Kırmızgül’ün filmleri gibi. Kırmızıgül, çok doğru Doğu hikâyeleri anlatıyor. Ben de öyle bir film yapmak istiyorum. Yılmaz Abi, ne zaman çekilmesi gerektiğine karar verirse o zaman çekilecek. Bakalım, doğru zamanı bekleyeceğim.

Yılmaz Erdoğan’ın ‘İçimdeki Ses’te kendisinin taklidini yapacağınızdan haberi var mıydı?

Yılmaz Abi’ye filmde kendisinin taklidini yapacağımı söyledim. Bunu söylerken sakallarım da vardı. Bana ‘Oğlum zaten sen iyice bana benzedin’ demişti. Benziyorum da. Sakal bırakınca, bir de şiirini onun ses tonunda okuyunca sanki o karizma bana geldi.

"Hesap vermekten hiç hoşlanmam"

‘Kadınlarla iyi anlaşıyorum’ Leyla

Nasıl bir kariyer planlaması yaptınız? Planlarınız nedir?

Kaçıp geldiğim İstanbul’da 6 yılda buralara geldim. Kaçarken bugünleri hiç tahmin edemezdim. Yarını da tahmin edemiyorum. Elbette Yılmaz Erdoğan gibi birinin akrabam olmasının bu yerlere gelmemdeki etkisini ve katkısını yadsımam söz konusu bile olamaz. Mutlu olduğum işi yapıyorum, geçiniyorum ve 3 aileye bakıyorum. Kendime ne alırsam diğer üç aileye de aynısını alırım.

O üç aile kimlerdir?

Annem-babam ve iki kardeşim. Kardeşlerim evlendiği için artık onlar üç aile oldu. Benim hayallerimin merkezinde ailemin iyi bir yaşam sürmesi vardır. Kazandığım para ölçüsünde bu hayalimi gerçekleştirmenin mutluluğu bana büyük keyif ve yaşama sevinci veriyor. Arabamı değiştirirsem, babamın da kardeşleriminkileri de değiştiririm. Bunu yaptığım için mutlu oluyorum. Zaten yapmasam köydekiler ‘Bak İstanbul, Ersin’i değiştirdi, ailesine bakmıyor’ derler.

Evlilik ne zaman?

Âşık olmam gerek. Bizim köyde yaşıtım bekâr bir kız bulamıyorum. Hepsi evlenmiş, neredeyse torun sahibi olacaklar.

Hiç âşık olmadınız mı?

Üç kez oldum. Belki de zor adamımdır. Örneğin hesap vermekten hiç hoşlanmam. ‘Neredesin aşkım?’, ‘Buradayım aşkım’ muhabbetlerine gelemiyorum. HTMagazin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlarda İlginizi Çekebilir