Bronz teni ve farklı stiliyle yaz geldi mi gözlerin aradığı ilk isim Eda Taşpınar. Şimdilik tatilini Mikonos adasında geçiriyor ama Çeşme ve Bodrum’a da gideceğini söylüyor: “Oralar benim ilk aşklarım. Broznluk bilinçlendirme etkinlikleri düzenleyeceğim. Muhtar geri dönüyor!” diyor.
Eda Taşpınar Vatan'dan Banu Duran'a konuştu.. İşte o röportajdan satır başları..
Tatiliniz nasıl geçiyor? Bu yazı Yunan adalarında mı geçireceksiniz?
İş ve tatil ikisi beraber devam ediyor bu yaz. Mikonos, Avrupa güneş yağı pazarı için önemli bir nokta burada gerekli bağlantıları gerçekleştiriyorum, arada İstanbul’a geçiyorum. Ofiste işler tam gaz devam ediyor. Oldukça hareketli ve heyecanlı bir yaz olduğunu söyleyebilirim.
Çeşme ve Bodrum yok mu planlarınızda? Malum oralarda hala bir efsanesiniz; şezlongunuz bile tek başına efsane oldu…
Çeşme ve Bodrum benim ilk aşklarım, onların yeri benim için farklı. Bayram sonrasında Çeşme ve Bodrum daki iş ortaklarımızla buluşacağız. Bronzluk bilinçlendirme kampanyamız geçen seneden beri sürüyor, bu konuda özellikle Çeşme ve Bodrum’da gençlerle buluşarak bronzluk bilinçlendirme konusunda etkinlikler düzenliyor olacağız. Muhtar geri dönüyor!
Sıkıldınız mı buradaki ilgiden, fotoğraflanmaktan… O yüzden mi yurtdışında geçiriyorsunuz tatilinizi?
Kesinlikle öyle bir durum yok. Ben insanın her dönem kendini yenilemesinden, farklı tatları, renkleri keşfetmesinden yanayım. Bu hem özel hayatımda hem iş hayatımda farklı fikirleri hayata geçirebilmek konusunda bana ilham veriyor.
Yine saatlerce güneşleniyor musunuz?
Aslında hep öyle bir imaj çiziliyor ancak ben daha çok sabah ve akşam üstleri güneşleniyorum. Özellikle öğle saatlerini gölgede geçiriyorum, yüzümü koruyorum. Bronzluk her zaman daha güzeldir, herkesi büyülersiniz.
HEDEFİM YURTDIŞINA AÇILMAK
Şu an hayatınızın nasıl bir dönemi?
Farkındalık dönemi. Kendime dönüp kendimi sorguladığım bir dönem... Şu anda bu zorlu ve acı dolu yolculuğun tadını çıkarıyorum.
İş açısından bugünlerde neler yapıyorsunuz?
Kadının kendi işi olunca kendi özgürlüğü var demektir. Hayatta en önemli şey özgürlük ve özgür irade... Bundan asla vazgeçmem. Kimseye de kendimi tamamen teslim edecek kadar güvenmem. Kendime güvenirim. Şirketim Yıldız Dükkanı bu sene dördüncü senesine girdi ve Türkiye çapında bronzluk ve güzellik bebeklerim ikoncanlar ile buluşuyor. Bildiklerimle kadınları mutlu edebilmek bana inanılmaz bir tatmin ve keyif veriyor. Kendi ismimi taşıyan ürünleri raflarda görmek benim çocukluk hayalimdi, bugün gerçek oldu. Hedefim Eda Taşpınar markasını yurtdışında da temsil etmek. Bu amaçla çalışmalarımız başladı. Hollanda’da ofisimizi kurduk ve Avrupa pazarında ilk mağazalarda yerimizi aldık. Umarım bu kitleyi genişletip, yurtdışında bir Türk markasını başarılı şekilde temsil etme fırsatı bulacağız.
EN BÜYÜK DELİLİĞİM AYAKKABILAR
Moda sektörü anlamında planlar neler; yeni bir koleksiyon var mı?
Moda benim için olmazsa olmaz; yemek yemek gibi. Benim için en büyük delilik ayakkabılar oldu her zaman. Bu yaz ayakkabı koleksiyonumu genişlettim ve güzel ortaklıklar kurdum.
Şu an hayatınızda aşk var mı?
Aşk bir ihtiyaç olmamalı; o zaman yanlış seçimler yaparsın... Sen arama o zaten seni bulur.
Evlilik ve çocuk Eda Taşpınar’a ne kadar yakın kavramlar?
En büyük hayalim bir gün bu korkumu geçirecek birinin beni bulması... Bana sonsuz güven verip beni rahatlatacak biri olmalı bu adımı atabilmem için... Çocuk annenin hayat boyu bagajıdır. Çocuğu hamur gibi yoğurup şekillendiren annedir. Olsun bitsinle yapamam ben bunu. Bakalım hayat bana neler sunacak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder