10 Mart 2015 Salı

Gonca Vuslateri "Evliliğe inancım yok"

Komik, eğlenceli, naif, insanı sarıp sarmalayan ve aklına kazınan yüksek bir enerji. Bütün bunların yanında son derece duyarlı ve güçlü bir karakter. Gonca Vuslateri, Ses Dergisi için samimi açıklamalarda bulundu. 

Gönül İşleri’ dizisine nasıl dahil oldunuz. Canlandırdığınız ‘Kader’ karakterinden bahseder misiniz?

Aslında hikayeye Erol Avcı’dan başlamak gerekir. Yanılmıyorsam TMC’yle üçüncü işim. Setlere dair öğrendiğim çok şeyi TMC setlerinde öğrendim. Sonra kendi kanatlarımla uçtum, lakin kendisi beni unutmamış. Yalan Dünya’dan sonra uzun bir boşluk girdi araya -3 ay gibi bir süreç- ama bana uzun geldi işte.Bir gün birden Erol Abi aradı. Hikaye de böyle başladı. Kader, bir aşiretin kızı. Avrupa’ya okumaya gitmiş, sonrasında geri dönüyor; çünkü bitmesi gereken bir kan davası var. Bu da ancak Bedir’le evlendiğinde olabilecek bir şey. Bu yüzden Gönül İşleri’ne  Bedir’in nişanlısı olarak dahil oluyor.
Kader Bedir  Sevda aşk üçgenini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Enteresan bir üçgen. Sanırım farklı kültürden ve geleneksel bir yapıdan kopup metropol hayatına uyum sağlayan tüm kadınlar aynı benim oynadığım karakter gibi ‘Kader’lerini yaşıyor. Bir yanda bir kan davası, diğer yandan bu davadan içten içe hoşnut olacak kadar aşık bir kız!

Son iki senedir diziler eskisi kadar izlenmiyor. Yalan Dünya’nınerken bittiğini düşünüyor musunuz?

Erken bittiğini düşünmüyorum. Bence mantıklı oldu. Orada 2,5 yıl güzel şeyler kazandım.

Tüm dizi süreçleri de bir ya da maksimum iki yıl olmalı.  90 dakika dizi çekiminin acılarından muzdarip olmak insanda hoş anılar kalmamasına yol açabilir.

SAĞLAM YOKSULLUKTAN GELİYORUM

Sette “Şu kadar saat çalışırım”, “Şu sahnelerde oynam” gibi kurallarınız var mı?

Ben, o kuralları koyabilecek koşullarda bir öğrencilik geçirmedim. Sağlam ve sağlıklı bir yoksulluktan geliyorum. Orta gelirin altına düşmüş ve 17 yaşından beri para kazanan biriyim. Animasyon, sosyo-ekonomi raporları, vestiyerlik, figürasyonluk, edebiyat dergisi aklıma şimdilik bunlar geliyor ama ne iş yapmadım ki... Alın teri başka bir şey ve ben o başkalığa mükemmel sahip çıktım. Ne karavanı, ne saati, ne sahnesi derdim olmaz. Benim yüzümden aç kalmış bir işçi varsa sette o vakit külahımın ucu yanar ve kurallar konur elbette.

Televizyonda veya sinemada izlediğiniz “Bende burada olsaydım” dediğiniz rol var mı?

Yok. Hepsini şevkle izliyorum. Benim ‘izleyici olmak’ ve ‘izleyici kalmak’ arasındaki ayrımı yapacak bir olgunluğum mevcut. Bunu hangi heves zedeleyebilir ki gerekirse kendime dahi meydan okurum.

BEN ÇOK KOMİK VE HER ŞEYE HEVESLİYİM

Dışarıdan bakıldığında çok eğlenceli, komik bir genç kız görüyoruz. İç dünyasında Gonca nasıl bir kız?

Yine komik. Çok komik, çok hevesli, her şeye hevesli.Yaşamakla ilgili söylenecek ne varsa duymaya çalışan bir ruh hali.

Günde üç kez paspas yaptığınız doğru mu?  Temizlik hastası mısınız?

Küçük ama bana yeten bir evim var ve hayvan beslemeyi çok seviyorum.Hayvanlarım olduğu için önce onların hijyenini düşünürüm, silerim evet. Hiç yorulmam.

İnsanlar size, “Çok zayıfsın. Sırrınız ne?” diye soruyor mu?

Hiç sormuyorlar, sormasınlar. Baba tarafı Abhazya göçmeni. Genelde zayıf ve kemiklidir hatlarımız. Zayıflık oraya çekmiş olabilir. Anne tarafım, gayet kilolu çünkü.

EVLİLİĞE, ZORAKİ OLDUĞU İÇİN İNANCIM YOK

Sizin için “Cihangir kızı Nişantaşı kızı oldu” deniliyor.Taşınmaya nasıl karar verdiniz?

Cihangir’de kısa bir süre yaşadım, şimdi yaşadığım evin tadilatı sürerken. Cihangir, sevdiğim bir semttir. Yakın arkadaşlarım orada oturuyor, bende yeri ayrıdır.

“Aşk - evlilik - çocuk üçgeninin  iç ‘acı’larının toplamı ne zaman ‘mutluluk’ ederse o zaman evlenirim” Aşk ve evliliğe ne mesafedesiniz? Çocuk özlemi var mı?

Ama evliliğe inancım yok. Annem de babam da torun istiyor bunu hissediyorum. Haklılar da.. Erkeğin zaaflarının, kadının direncinden daha baskın olması bir evliliği yalnızca zoraki sebeplerle vadelendirebilir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlarda İlginizi Çekebilir