30 Kasım 2014 Pazar

Hadise mini etek sevmiyormuş..

Her yaptığı olay olanlardan Hadise. Şimdilerde sık sık aşk haberleriyle gündemde. Oysa Hakan Baş’la arkadaş olduklarını, kalbinin boş olduğunu söylüyor. Odak noktası işi. Bunu her cümlesinde hissettiriyor: “Şu anki hayalim dünyada bir şeyler yapmak. Grammy Ödül Töreni’nde kırmızı halıda yürüdüğümü düşünsene... İşte o zaman, ‘başardım’ derim.
 

Pazar Vatan için Banu Duran'a konuşan Hadise'nin röportajından; Tavsiye albümünüzün adına yakışır bir soruyla başlayayım ve kadınlara en büyük tavsiyeniz nedir onu sorayım?

Oh ne güzel soru (Gülüyor)... Albümün kartonetine de yazmıştım zaten, sevenlerime tavsiyelerim var diye. Geçmişe bakma diyorum ben. Hayatında kötü bir şeyler yaşayabilirsin, birileri hayatından çıkabilir; iş veya aşk konusunda. Ben de bu yolculuğumda arkadaş zannettiğim bazı insanları kaybettim. Yanıldığım anlar oldu ama ne yapacaksın; geçmişe değil önüne bakacaksın. 

Bitmişse bitmiştir, geri dönme diyorsunuz. Peki siz bunu uygulayabiliyor musunuz? Sevseniz bile önce gurur mu?

O kapıyı kapatabilmem için gerçekten bende birşeyler bitmeli. Bir ilişki yaşadıktan sonra ne kadar kavga edersen et, sonuçta o kişiyle 2-3 yıl birlikte geçirdiysem o sevgi hemen bitmez. Fakat ben beynimde bitiriyorsam, “çok yıpranıyorum, mutsuzum. Benim değerim daha fazla” diyorsam tamamdır. Kalben bitmese bile beynen bitmesi yeterli. Mantıken de bakmak lazım.

İddialı olmam için dekolte gerekmiyor

İş mi aşk mı desem; önce hangisi?

Önce iş. Neden? Çünkü küçüklüğümden beri bunun için savaşıyorum; bunun için emek harcıyorum; uyumuyorum, çoğu şeyi yutuyorum. Bu yüzden hayatıma giren kişinin işime karışmasını istemem. Ben de onun işine karışmam, aslında çok basit. Sen kimsin ki hayatıma girip benim işime karışıyorsun? Benim annem babam kıyafetime, sahneme karışmıyorsa hayatıma giren erkek de buna karışamaz.

Evlenip “ben artık dekolte giymeyeceğim” diyenleri görüyoruz...

Özel hayatımda dikkat ederim ama sahne hayatım farklı. Zaten mini etek giyen biri değilim. Sahnede mini giyiyorsam, o şorttur. Çünkü dans eden biriyim, rahat etmem önemli.

Ama iddialı giyinmeyi seviyorsunuz...

Sahnede pantolon ceket de giyebiliyorum ve çok iddialı hissediyorum. Pantolonun şekli, ceketin kesimiyle ilgili. Kendimi sahnede iddialı hissetmek için dekolte giymek zorunda değilim. Sahnede önemli olan rahat olmam, yoksa illa dekolte giyineceğim diye bir şey yok. Diz altına kadar daracak inen elbiseler en sevdiğim tarz ama öyle sahneye çıkamam ki. O yüzden de elbette ki dansıma, şovuma uygun kıyafetler tercih ediyorum. 

Aşık olunca enerji patlaması yaşıyorum

Nasıl biri oluyorsunuz aşık olunca?

Normalde zaten enerjik biri olduğum için aşıkken enerji patlaması yaşıyorum diyebilirim. Daha da mutlu oluyorum. Zaten maşallah mutsuz olmak için bir nedenim yok.

Hakan Baş’la aşk yaşadığınız yazıldı. Hemen sorayım aşk var mı aşk?

Benim kalbimde hep aşk var ama şu an hayatımda birisi yok. Hakan benim çok sevdiğim bir arkadaşım, zaman zaman bizi yine bir arada göreceksiniz. 

Aşkta karşıma hep korkaklar çıkıyor demiştiniz. Bu yüzden mi yanınızda birini göremiyoruz?

Belki de evet. Korkak bir erkekle işim olamaz. Ünlü, başarılı ve iyi bir yerde olan kadınla beraber olmak erkek için kolay değil.

Egosuz mu olmalı?

Egosu olsun ama kendi işiyle ilgili. Benimle bir yarışa girmesin. Rahat olsun; bunun için de özgüveni yüksek olmalı.

Haluk Bilginer’le bir aksiyon filminde rol almak isterim

Murat Boz’un film galasına da gittiniz. Peki sizi bir filmde görecek miyiz?

Çok isterim. Aksiyon veya çok dram, karanlık bir film olsun ama...

Rol arkadaşınız kim olsun?

Haluk Bilginer’i çok beğeniyorum. Onunla bir filmde oynarsam havalara uçarım. Ben polisim, o benim müdürüm mesela (Gülüyor)...

Hayalleriniz gerçekleşti mi; ne kaldı geriye?

Hayalimde hep kendi gücümle kendi albümümü yapmak vardı. Tavsiye’nin yapımcısı ben ve ablam olduk. Turne yapmak çok istiyordum; onu da Fanta’yla yaptık. Şu anki hayalim ise dünyada bir şeyler yapmak. Billboard listesinde ismimin geçmesi ya da Grammy Ödül Töreni’nde kırmızı halıda yürüyorum düşünsene. İşte o zaman, “başardım” derim. İlk Türk kızı olarak Grammy almak isterim... İlerde bir gün anne olmak da istiyorum. Etrafımdaki arkadaşlarımın hepsinin bebeği oldu. Ben deli gibi hala Hadise olmaya devam ediyorum (Gülüyor)... 

Eleştirileri takmıyorum hatta ‘salla gitsin’ diyorum

Kıyafetleriniz genelde eleştiriliyor; kızıyor musunuz? Ya da ciddiye alıyor musunuz diyeyim?

Kızmıyorum da; ciddiye de almıyorum. Ne yapayım yani? Beni beğenmek zorunda değiller. Sosyal medya öyle bir şeye döndü ki, herkes kendini eleştirmen zannediyor. Dört dörtlük giyinen bir mankenle ilgili bile bir bakıyorsun neler yazıyorlar. İnsanlar oradan sana hakaret edince mutlu oluyor; bu nasıl bir kafa onu da bilmiyorum. Girip bakmıyorum da. Eskiden bakıyordum, sonra “Bu ne ya, kendimi bununla mı yoracağım. Salla gitsin” dedim. 

Kıyafetlerinizle ilgili kardeşiniz Derya’yla çalışıyorsunuz değil mi?

Aynen. Eleştirileri takmıyorum. Göz önündeyim; birileri beğenecek birileri beğenmeyecek. Ancak tabii ki Derya her şeyin kararını vermiyor. Bana yol gösteriyor; ben giymek istiyorsam giyiyorum. Bazen de kıyafetlerim çok beğeniliyor ve “hep böyle giyin” diyorlar. Nasıl yani? İnsanlar farklı farklı şeyler denemenin güzel olduğunu anlamıyor.

Bir de sizin kilo mevzunuz var; aldınız mı verdiniz en büyük sorunlardan biri malum.

Bu konuyla da ilgilenmiyorum biliyor musun. Bedenimle yaptığım bir iş değil benim ki; manken değilim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlarda İlginizi Çekebilir