Katıldığı her özel organizasyonda adından sıkça söz ettiren Oscar’lı yıldız Kate Winslet, “Mutluyum çünkü bol bol kahkaha atıyorum” diyerek aslında yaşam enerjisinin doruklarında olduğunu anlattı. Herkes gibi oldukça normal bir hayat yaşadığını her fırsatta dile getiren Kate’in iyi yaşama ve güzelliğe dair söyleyecekleri var…
Size kendinizi güzel hissettiren nedir?
Bence bu kendine güven duymak, feminen, değerli, güçlü, mutlu ve aynı zamanda özgür de hissetmekle oluyor. Bu özgürlük hissi ve tüm diğer özellikler güçlü kadının kodlarını oluşturuyor.
Işık saçan duruşunuzla birçok kadına ilham kaynağı oluyorsunuz. Sizce, bu görünüşün altında neler yatıyor?
‘Işık saçan duruş’ bana, odaya girdiğinde oraya kendisiyle beraber bir şey getirdiğinin farkında olan bir kadını ifade ediyor. Ben hayatımı yaşamayı ve belli özellikleri taşıyan bir kişi olmayı seçtim, olmak istediğim kişi oldum. Hayatta ne kadar başarılı olduğumun, yorgunluğumun, şikayetlerimin önemi yok. Sadece mütevazılıkla, samimiyetle, kendini güvende ve mutlu hissetmek! Bence ışık saçan duruş bu…
Yüzü olduğunuz Lancome’un felsefesi; “Hayat güzeldir” sloganı aslında sizin de hayat felsefenizle aynı görünüyor. Peki, bu kadar mutlu görünmenizi nelere bağlıyorsunuz ?
Hayatın her zaman mükemmel ilerlemesini bekleyemeyiz. Benim hayatım da kimi zaman oldukça yorucu bir hal alıyor. Böyle durumlarda eşim ve üç harika çocuğumdan ilham alarak yola devam ediyorum. En önemlisi de bol bol kahkaha atıyorum! Genç kalmamın sırrı bu. Mutluluğa ulaşmak için bu kadar kısa bir yol varken, hâlâ neden gülümsemiyoruz?
BENCİLLERDEN HOŞLANMIYORUM
Bir erkekte aradığınız özellikler neler?
Bence kadınlarda ve erkeklerde olması gereken ortak özellik bencil olmamak. Bencil insanların dışarıya yansıtmış oldukları görüntü, hal ve tavırdan pek hoşlanmıyorum. Diğer bir yandan kendine bakan erkek de benim için önemli, bakım yapmak ya da güzel görünmek sadece kadınlara özgü bir endişe olmamalı.
Tüm dünyanın beğendiği, Oscar’la ödüllendirilmiş bir oyuncusunuz. Kariyerinizde zorlandığınız noktalar oldu mu?
Oyunculuk getirilerinin yanı sıra, aslında beni fiziksel ve psikolojik yönden oldukça etkileyen bir süreçti. Şöyle bir geçmişe dönüp baktığımda çok zorlayıcı şartlarda çalıştığımız da oldu. Buna en güzel örnek ‘Titanic’ filmi. Yedi ay boyunca soğuk havada ve büyük çoğunluğu gece yapılan bir çekimdi, beni zorlayan da bu şartlara dayanmak oldu. Ama herhalde küçük bir çocukken biri bana bunları yaşayacağımı ve günün birinde Oscar alacağımı söyleseydi asla ciddiye almazdım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder