21 Ocak 2015 Çarşamba

Marion Cotillard "Beni deli sanıyorlardı"

Edith Piaf'ın yaşam öyküsünü beyazperdeye aktaran 'La Mome' filmiyle; Bafta, Altın Küre ve Oscar kazandı... Başarısıyla Fransa'dan Hollywood'a uzandı... Baş döndüren güzel oyuncu Marion Cotillard, Esquire dergisine konuştu.

EVDEYKEN BİLE EDITH PIAF OLARAK DOLAŞTIM



Filmden sonra Edith Piaf'ı uzun süre terk edemedim. Bu filme kadar böyle şeyler söyleyen oyunculara kızar, hatta bıyık altından gülerdim. Ancak 'La mome'da benim de başıma geldi. Neticide oyuncusun, rol biter; o giysiyi gardroba asıp kendi hayatına devam edersin. Yani böyle olmalıdır ama olmadı. Uzun süre evdeyken bile Edith Piaf olarak dolaştım.

BENCE ÖLÜM BİR SON DEĞİL



Birden fazla hayat var mı bilmiyorum. Bildiğim tek şey, ölümün son olmadığı. Ölüm eğer sonsa bile ben bu dünyada bir oyuncu olarak birden fazla hayat yaşayabildiğim için çok mutluyum.

İÇİME KAPANIĞIM


İçine kapanık ve insanlarla iletişim kurmakta zorlanan biriyim. Özel hayatımı ortalarda yaşamayı asla istemem. Bu nedenle Hollywood'da değil, Fransa'da yaşıyorum hala. Ama oyunculuk içimdeki farklı kadınları ortaya çıkarıyor. O zaman başka biri oluyorum. Uç karakterleri oynamak, onlara bürünmek beni hem kadın hem de aktris olarak tatmin ediyor.

BABAANNE OLMAK İSTİYORUM


Oğlum Marcel'in doğumuna kadar bazı soruların yanıtını bulamamıştım. Marcel'in doğumu benim için hayatın anlam kazanmasıyla eşdeğer. O güne kadar oyunculuk, beni ben yapan bir şeydi ve daha fazlasının olacağına dair inancım yoktu. Bugün anne olunca görüyorum ki eksikmişim. Ama artık tamamlandım. Şimdi babaanne olmak için sabırsızlanıyorum. Mümkünse yaşlanmadan torun sahibi olmak istiyorum. Bu görünümümle alakalı bir kaygı değil. Ancak yıllar geçtikçe fiziksel yeteneklerimizi ve yaşam enerjimizi kaybedebiliyoruz. Bu nedenle genç babaanne olmak önemli benim için.

HAYATTAKİ EN ÖNEMLİ ŞEY...


Dünyayı koruma içgüdüm başta anneannem olmak üzere ailemden geliyor. Hayattaki en önemli şey saygı. Kendine, sevdiklerine, yaşadığın yere saygı duymak, davranışlarınla etrafındakilere ve doğaya etki ettiğini fark etmek zorundasın. Bunları küçük yaşta öğrendim.

MÜZİK, OYUNCULUK KADAR ÖNEMLİ


Hayatımda oyunculuk kadar önemli bir şey varsa o da müzik. David Bowie, Janis Joplin, Rolling Stones, Otis Redding, Radiohead, Beatles ve Elvis Presley hayranıyım. Gitar ve tamburin çalıyorum. Şarkı söylemeyi seviyorum. 'La Mome' filminde bu kadar başarılı olmamın sırrı da bu galiba... Şarkı söyleyemeyen birinin içinde Edith Piaf yaşatması mümkün değil. 200'ü aşkın derginin kapağında yer aldım, Dior'un yüzü oldum, artık 40'lı yaşlarına merdiven dayamış, kendini bulmuş, olgun bir kadın ve anneyim.

ORGANİK VE SAF YAŞIYORUM


Şehir hayatı içinde birçok değerli şeyi çok hızlı tüketiyoruz. Köy hayatını bildiğim için Paris'e geldiğimde başlangıçta çok zorlanmıştım. Daha sonra kendim için bir yöntem geliştirdim. Uzun yıllardır organik ve saf bir hayat sürüyorum. Çocuğumu da öyle yetiştiriyorum. 10 yıl önce bu fikirlerimi duyanlar anormal olduğumu düşünüyordu. Neyse ki artık bu konuda farkındalık arttı. Artık benim elektrikten mahrum bir şekilde, peynir yapıp hayvanlarla yaşamak isteyen bir hippi olmadığımı anladılar. Ben farklı bir güzellik anlayışıyla yetiştirildim. Bana göre güzellik içten gelmez. Dışarıdan bir yerden gelip seni sarmalar. Çevreni, yani dünyayı güzelleştireceksin ki; güzelleşesin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlarda İlginizi Çekebilir