'Aramızda Kalmasın' programında yaşanan bir karışıklık güne şimdiden damgasını vurdu. Türk edebiyatının usta kalemi Sabahattin Ali'nin 'Kürk Mantolu Madonna' adlı eserinin beyazperde uyarlamasında Maria Puder karakterini canlandıracak olan Beren Saat üzerine konuşulurken, program sunucularından Funda Özkalyoncuoğlu, kitaptaki 'Madonna'yı ünlü müzisyen Madonna sandı.
'Madonna'nın hayatı bizim için enteresan olabilir' diyen Özkalyoncuoğlu'nu program moderatörü Jess Molho 'Yalnız bu kitap 1943'te yazıldı. Sabahattin Ali bu kitabı asker yıllarında çadırda yazmış' diye uyarınca şaşıran Özkalyoncuoğlu ve programın diğer sunucusu Sena Keçeli'nin 'Madonna var mıydı o zamanlar?' demeleri sosyal medyaya bomba gibi düştü. Sabahattin Ali'nin büyük eserine yapılan bir saygısızlık sosyal medya kullanıcıları tarafından mizahi bir dille eleştirildi.
Funda Özkalyoncuoğlu, bu yanlışlığın çok büyütüldüğünü belirterek şunları söyledi:
Ben konuyu yanlış yerden anlamışım. Ben "Kürk Mantolu Madonna" kitabını okuyalı belki 40 yıl olmuştur. Çok hatırlamıyorum. Bu cahilliğimin bu kadar olay olmasına çok şaşırdım ve kırıldım. Beni kimse savunmadı. Benim 39 yaşında ölen anneme bile küfür ediyorlar. Bunu anlamak mümkün değil. Ben ne yapmışım, hırsızlık mı yaptım, cinayet mi işledim. Ben tarihçi, edebiyatçı değilim. Bir magazin programında yorum yapıyorum. Benim cahilliğim bir işe yaradı; bir ülkenin merhamet ortalamasını ortaya çıktı. Edebiyatseverlerin daha naif daha affedici olması gerekirken beni linç ettiler.
'Kürk Mantolu Madonna'
Sabahattin Ali'nin 1943 yılında yazdığı 'Kürk Mantolu Madonna' romanı, Türk edebiyatının başyapıtlarından biri sayılıyor. Kitabın baş karakterleri Maria Puder ve Raif Efendi. Raif Efendi, 20'li yaşlarında babasının isteği üzerine gittiği Berlin'de, sanata olan ilgisi sayesinde bir sanat galerisine gider. Galerideki tablolar arasında bir sanatçının otoportresini görür ve tablodaki kadını hiç tanımamasına rağmen platonik olarak aşık olur. Bu tablo onda daha önce hiç hissetmediği duygular uyandırır. Raif Efendi tablodaki portrenin, Andrea Del Sarto tarafından yapılmış "Madonna delle Arpie" isimli tablodaki Madonna'nın portresine benzediğini düşünür. Tabloya o kadar hayran olur ki fırsat buldukça tabloyu görmeye gider, fakat başka gözlerin onu takip ettiğini farketmez. Artık ritüel halini alan bu tabloyu seyretme seansınlarından birinde bir kadın onun yanına gelir. Bu kadın, tablonun sahibi olan sanatçı Maria Puder'dir. Maria, Raif'in tabloya olan hayranlığının farkındadır. Raif ise başta onun kendisiyle alay eden biri olduğunu düşünür. Tablonun sahibi ile konuştuğunu öğrenince ise dünyası bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde değişir.
İşte eleştiriler:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder