Amerikan Müzik Ödülleri'ndeki duygusal konuşması ve Instagram dünyasına yeniden dönüşü ile son zamanlarda adından çok söz ettiren Selena Gomez, fitness sırrını hayranlarıyla paylaştı.
Gomez, onu sağlıklı ve iyi hissettiren yöntemlerden birinin "terli uyku" uygulaması olduğunu söyledi. İlk başta kulağa garip gelse de Gomez bunu, burrito gibi görünecek şekilde kendini yorgana sarmak olarak açıkladı. Kendini bu şekilde yorgana sarıp yaklaşık 45 dakika kadar yatakta yatarak terlediğini söyleyen Gomez, yaptığı fitness çalışmalarına ek olarak bu farklı yöntemi de evinde uyguluyor.
Yünlü ve sizi sıcak tutacak kalın bir pijama giyerek yorganınızın içinde 45 dakika boyunca beklemek ve sonrasında terlemenin vücudundaki tüm toksinlerden kurtulmayı sağladığını ve sauna hissi verdiğini söylüyor.
Terleyerek hem bölgesel incelmeye yardımcı olabileceğiniz hem de cildinize saunanın verdiği bakımı sağlayabileceğiniz bu yöntemi, spora gitmediğiniz günlerde siz de evinizde deneyebilirsiniz.
30 Kasım 2016 Çarşamba
Andreja Pejic tatilde
Bir zamanlar androjen model olarak kariyerinde hızla yükselen sonra da cinsiyet değiştirip kadın olan Andreja Pejic, Miami'de keyifli bir plaj günü geçirdi. 25 yaşındaki Pejic, bir arkadaşıyla birlikte gün boyu güneşlenip denize girdi. Günün sonunda da kot şortunu giyip kaldığı otelin yolunu tuttu. Sırp model Pejic, Art Basel'in konuğu olarak Miami'de bulunuyor.
Bosna Hersek'in Tuzla kentinde 1991 yılında bir erkek olarak dünyaya geldi Pejic. İç savaş sırasında önce Sırbistan'a sonra da Avustralya'nın Melbourne kentine taşındı ailesiyle.
Henüz 17 yaşındayken bir moda ajanı tarafından keşfedilen Pejic, androjen görünümü nedeniyle hem erkek hem de kadın giysileri tanıttı kariyerinin ilk döneminde. Hatta cinsiyet değiştirmeden önce bir iç giyim firması yeni çıkardığı sutyenlerin tanıtım yüzü olarak onu seçti.
Pejic, androjen görünümü nedeniyle cinsiyet değiştirmeden önce dünyanın en güzel kadınları sıralamalarında kadın ünlüleri bile geride bırakıyordu.
Pejic, daha sonra bir dizi operasyon ve tedavi sürecinin ardından cinsiyet değiştirip kadın oldu ve Anrej olan adını Andreja olarak değiştirdi.
Henüz 17 yaşındayken bir moda ajanı tarafından keşfedilen Pejic, androjen görünümü nedeniyle hem erkek hem de kadın giysileri tanıttı kariyerinin ilk döneminde. Hatta cinsiyet değiştirmeden önce bir iç giyim firması yeni çıkardığı sutyenlerin tanıtım yüzü olarak onu seçti.
Pejic, androjen görünümü nedeniyle cinsiyet değiştirmeden önce dünyanın en güzel kadınları sıralamalarında kadın ünlüleri bile geride bırakıyordu.
Pejic, daha sonra bir dizi operasyon ve tedavi sürecinin ardından cinsiyet değiştirip kadın oldu ve Anrej olan adını Andreja olarak değiştirdi.
Nazlı Çelik: Ayrılmadık mutluyuz
Spiker Nazlı Çelik İstinye'de görüntüledi. Serdar Bilgili'yle ilişkisine dair açıklamada bulundu.
'Gayet mutluyuz'
Star TV'nin başarılı sunucusu Nazlı Çelik, önceki akşam bir AVM’de görüntülendi. Milliyet'ten
Mesut Yılmaz'ın haberine göre iş adamı Serdar Bilgili’yle altı ay evli kaldıktan sonra boşanan ve yeniden barışan Çelik, “Serdar Bey’le ayrıldığınız konuşuluyor, doğru mu?” sorusuna, “Öyle bir şey yok. Gayet mutluyuz” yanıtını verdi.
Nazlı Çelik ve Serdar Çelik Madrid'e nikah masasına oturmuştu.
3 aylık flörtün ardından yıldırım nikâhıyla evlenen çiftin ayrılıkları da aynı hızda olmuştu.
Evliliklerinden 6 ay sonra, çift anlaşmalı bir şekilde boşanmıştı. Fakat Çelik ve Bilgili ayrılığa fazla dayanamamış, 1 yıl sonra tekrar barışmışlardı.
Star TV'nin başarılı sunucusu Nazlı Çelik, önceki akşam bir AVM’de görüntülendi. Milliyet'ten
Mesut Yılmaz'ın haberine göre iş adamı Serdar Bilgili’yle altı ay evli kaldıktan sonra boşanan ve yeniden barışan Çelik, “Serdar Bey’le ayrıldığınız konuşuluyor, doğru mu?” sorusuna, “Öyle bir şey yok. Gayet mutluyuz” yanıtını verdi.
Nazlı Çelik ve Serdar Çelik Madrid'e nikah masasına oturmuştu.
3 aylık flörtün ardından yıldırım nikâhıyla evlenen çiftin ayrılıkları da aynı hızda olmuştu.
Evliliklerinden 6 ay sonra, çift anlaşmalı bir şekilde boşanmıştı. Fakat Çelik ve Bilgili ayrılığa fazla dayanamamış, 1 yıl sonra tekrar barışmışlardı.
Erdal Tosun böbrek nakli bekliyordu
İstanbul Sarıyer’de meydana gelen trafik kazasında hayatın kaybeden ünlü oyuncu Erdal Tosun’un böbrek hastası olduğu ve 2014 yılından beri böbrek nakli beklediği ortaya çıktı. Tosun'un hayatını kaybettiği kazanın da tedavi gördüğü merkeze gittiği sırada yaşandığı öğrenildi.
Sarıyer’de bu sabah meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden ünlü oyuncunun böbrek hastası olduğu öğrenildi.
Beşiktaş’ta bir sağlık merkezinde düzenli olarak diyaliz tedavisi gören Tosun’un bu sabah da evinden tedavi için çıktığı belirtildi. Erdal Tosun’un 2014 yılından beri böbrek nakli bekleme listesinde olduğu da ortaya çıktı.
Öte yandan, Erdal Tosun’a çarpan diğer aracın şoförü Nihat Şaki’nin Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavisinin sürdüğü öğrenildi.
Sarıyer’de bu sabah meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden ünlü oyuncunun böbrek hastası olduğu öğrenildi.
Beşiktaş’ta bir sağlık merkezinde düzenli olarak diyaliz tedavisi gören Tosun’un bu sabah da evinden tedavi için çıktığı belirtildi. Erdal Tosun’un 2014 yılından beri böbrek nakli bekleme listesinde olduğu da ortaya çıktı.
Öte yandan, Erdal Tosun’a çarpan diğer aracın şoförü Nihat Şaki’nin Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavisinin sürdüğü öğrenildi.
Elçin Sangu 3 ay boyunca serumla yaşamış
Kiralık Aşk dizisinin güzel oyuncusu Elçin Sangu bir dergiye verdiği röportajda şaşırtıcı bir paylaşımda bulundu.
Barış Arduç’la birlikte yakaladığı uyum ve başarılı oyunculuğuyla göz dolduran Elçin Sangu’nun attığı her adım hayranları tarafından takip ediliyor. Kariyerinde başarılı adımlarla ilerleyen Elçin Sangu, InStyle dergisine verdiği röportajda geride bıraktığımız yıl kötü bir dönem geçirdiğinden bahsetti ve, “Geçen yıl yorgunluk ve yanlış beslenme sonucu 3 ay serumla yaşadım. Sürekli hastalandım. Bu yıl yiyeceklerimi evde kendim pişirip sete götürüyorum. Evin dışında yemiyorum. Düzenli sporumu da sette yapıyorum. Toparladım” ifadelerini sarf etti.
Barış Arduç’la birlikte yakaladığı uyum ve başarılı oyunculuğuyla göz dolduran Elçin Sangu’nun attığı her adım hayranları tarafından takip ediliyor. Kariyerinde başarılı adımlarla ilerleyen Elçin Sangu, InStyle dergisine verdiği röportajda geride bıraktığımız yıl kötü bir dönem geçirdiğinden bahsetti ve, “Geçen yıl yorgunluk ve yanlış beslenme sonucu 3 ay serumla yaşadım. Sürekli hastalandım. Bu yıl yiyeceklerimi evde kendim pişirip sete götürüyorum. Evin dışında yemiyorum. Düzenli sporumu da sette yapıyorum. Toparladım” ifadelerini sarf etti.
Selami Şahin hastaneye kaldırıldı
Müzisyen, besteci, söz yazarı ve yapımcı kimliklerini bir arada barındıran Selami Şahin hastaneye kaldırıldı.
Geride bıraktığımız Ağustos ayında sanat hayatının 50’inci yılını Bodrum antik tiyatroda verdiği konserle kutlayan 68 yaşındaki müzisyen, besteci ve söz yazarı Selami Şahin’in kaldırıldığı hastanede ameliyat olduğu ortaya çıktı. Sağlık durumu iyi olan 68 yaşındaki sanatçı Selami Şahin geçirdiği operasyonla ilgili olarak sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:
Geride bıraktığımız Ağustos ayında sanat hayatının 50’inci yılını Bodrum antik tiyatroda verdiği konserle kutlayan 68 yaşındaki müzisyen, besteci ve söz yazarı Selami Şahin’in kaldırıldığı hastanede ameliyat olduğu ortaya çıktı. Sağlık durumu iyi olan 68 yaşındaki sanatçı Selami Şahin geçirdiği operasyonla ilgili olarak sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:
Unutulmaz rollerin insanı Erdal Tosun
Yeşilçam’ın başarılı oyuncularından Necdet Tosun’un oğlu olarak 1963 yılında İstanbul’da doğan Erdal Tosun, bu sabah saatlerinde geçirdiği trafik kazası sonucu hayata gözlerini yumdu. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndan mezun olduktan sonra çeşitli tiyatro oyunlarında görev aldıktan sonra BKM bünyesine katılan oyuncu, Bir Demet Tiyatro başta olmak üzere birçok BKM yapımında rol almıştı.
İşte Erdal Tosun’un akıllara en çok kazınan rolleri...
1- Bir Demet Tiyatro - Eyvah Necdet
Birçok insan Tosun’u Bir Demet Tiyatro’da hayat verdiği “Eyvah Necdet” karakteriyle tanıdı.
Mafyatik bir romantik olarak da tanımlayabileceğimiz karakteriyle birçok unutulmaz sahne ve repliğe imza atan oyuncu, bu yapımda birçok sahneyi Demet Akbağ’ın canlandırdığı Zeliha ve Yılmaz Erdoğan’ın canlandırdığı Mükremin Çıtır karakterleri ile paylaştı. Düşüncelerini ifade ediş şekli ile sıradanlıktan sıyrılan bu mafya babasının bazı replikleri de şöyleydi:
"Sen hiç kurbağaları düşündün mü Züleyha?"
"Uzun zamandır sürüngenleri düşünüyorum Züleyha, mesela bir yılan… Hiçbir zaman bir boy aynası olmayacaktır. O da bunu bilerek hayatını ona göre düzenlemiştir."
"Tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıdır derler Züleyha; ama bu tilkinin kürkünden dolayı değildir. Bu tilkinin kaderidir."
"Bukalemunları bilir misin hiç? Renk değiştirerek düşmanlarından saklanırlar. Peki, ya o bukalemun renk körüyse o zaman zavallıcık saklandığını zanneder."
2- Bir Demet Tiyatro - Spartaküs Vedat
Erdal Tosun, Bir Demet Tiyatro’da canlandırdığı sosyalist devrimci ve “daimi eylemci” karakteri Spartaküs Vedat karakteriyle de hafızalarımızda yerini almıştı.
"Direndik! Yeri geldi çelik gövdelerimize gömdük demir yumruklarımızı, yeri geldi zincirlerimizin sesiyle uyandık uykularımızdan; ama teslim olmadık ve kazandık."
"Ben burada zafer türküleri söylüyorum, sen nikotin peşindesin Sulhi!"
3- Organize İşler - Üzeyir Abi
Erdal Tosun bu filmde çoğunlukla sessizliği ile yer aldı ve sonlarına doğru söylediği bir replikle akıllarımızda yer edindi. ''Neden hiç konuşmuyorsun?'' sorusuna şöyle yanıt verdi: “Bir ara çok konuştum. Hiç faydasını görmedim, bıraktım”.
4- Rina - Memo
Rina filminde Şarapçı Memo karakterine can veren oyuncu bu filmdeki replikleri ile de akıllardaki yerini sağlamlaştırdı.
"Kadın kitap gibidir ufaklık, öyle sonunu okuyarak bütün kitabı anlayamazsın."
"Hüzünlü değilim diyorum sana, benim mizacım böyle."
"Ben şarabımdan ayrılmıyorum, o da bana bunca gidene rağmen hala hayal kurdurtmaya devam ediyor. Ne olmuş yani büyük adam olamadıksa? Hayallerimizi satmadık ya!"
5- G.O.R.A - Rendroy
Gora’nın mavi yüzlü adamı Rendroy’du ve onun yüzüne ne olduğunu hiç kimse anlayamadı.
6- Yer aldığı bazı yapımlar
Ünlü oyuncu, Vizontele, Gönül Yarası, Babam ve Oğlum, Eve Dönüş, Çakallarla Dans, Bana Masal Anlatma, Yarım Elma, Üsküdar’a Giderken, Kardeş Payı gibi birçok film ve dizide yer almış ve geniş bir izleyici kitlesine ulaşmıştı.
1- Bir Demet Tiyatro - Eyvah Necdet
Birçok insan Tosun’u Bir Demet Tiyatro’da hayat verdiği “Eyvah Necdet” karakteriyle tanıdı.
Mafyatik bir romantik olarak da tanımlayabileceğimiz karakteriyle birçok unutulmaz sahne ve repliğe imza atan oyuncu, bu yapımda birçok sahneyi Demet Akbağ’ın canlandırdığı Zeliha ve Yılmaz Erdoğan’ın canlandırdığı Mükremin Çıtır karakterleri ile paylaştı. Düşüncelerini ifade ediş şekli ile sıradanlıktan sıyrılan bu mafya babasının bazı replikleri de şöyleydi:
"Sen hiç kurbağaları düşündün mü Züleyha?"
"Uzun zamandır sürüngenleri düşünüyorum Züleyha, mesela bir yılan… Hiçbir zaman bir boy aynası olmayacaktır. O da bunu bilerek hayatını ona göre düzenlemiştir."
"Tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıdır derler Züleyha; ama bu tilkinin kürkünden dolayı değildir. Bu tilkinin kaderidir."
"Bukalemunları bilir misin hiç? Renk değiştirerek düşmanlarından saklanırlar. Peki, ya o bukalemun renk körüyse o zaman zavallıcık saklandığını zanneder."
2- Bir Demet Tiyatro - Spartaküs Vedat
Erdal Tosun, Bir Demet Tiyatro’da canlandırdığı sosyalist devrimci ve “daimi eylemci” karakteri Spartaküs Vedat karakteriyle de hafızalarımızda yerini almıştı.
"Direndik! Yeri geldi çelik gövdelerimize gömdük demir yumruklarımızı, yeri geldi zincirlerimizin sesiyle uyandık uykularımızdan; ama teslim olmadık ve kazandık."
"Ben burada zafer türküleri söylüyorum, sen nikotin peşindesin Sulhi!"
3- Organize İşler - Üzeyir Abi
Erdal Tosun bu filmde çoğunlukla sessizliği ile yer aldı ve sonlarına doğru söylediği bir replikle akıllarımızda yer edindi. ''Neden hiç konuşmuyorsun?'' sorusuna şöyle yanıt verdi: “Bir ara çok konuştum. Hiç faydasını görmedim, bıraktım”.
4- Rina - Memo
Rina filminde Şarapçı Memo karakterine can veren oyuncu bu filmdeki replikleri ile de akıllardaki yerini sağlamlaştırdı.
"Kadın kitap gibidir ufaklık, öyle sonunu okuyarak bütün kitabı anlayamazsın."
"Hüzünlü değilim diyorum sana, benim mizacım böyle."
"Ben şarabımdan ayrılmıyorum, o da bana bunca gidene rağmen hala hayal kurdurtmaya devam ediyor. Ne olmuş yani büyük adam olamadıksa? Hayallerimizi satmadık ya!"
5- G.O.R.A - Rendroy
Gora’nın mavi yüzlü adamı Rendroy’du ve onun yüzüne ne olduğunu hiç kimse anlayamadı.
6- Yer aldığı bazı yapımlar
Ünlü oyuncu, Vizontele, Gönül Yarası, Babam ve Oğlum, Eve Dönüş, Çakallarla Dans, Bana Masal Anlatma, Yarım Elma, Üsküdar’a Giderken, Kardeş Payı gibi birçok film ve dizide yer almış ve geniş bir izleyici kitlesine ulaşmıştı.
Bülent Ersoy'dan Helin Avşar'a fırça
Bülent Ersoy'un rahmetli annesi Emral Avşar'la yakınlıklarından bahsederken, cenazeye katılmamasından dolayı kendisini ‘affetmeyeceğini' söyleyen Helin Avşar’a, Bülent Ersoy’dan çok sert tepki geldi.
Yoğun bakımda yatan usta kanun sanatçısı Coşkun Erdem'i anlatmak için programa bağlanan Ersoy herkesi şaşırtan açıklamalarda bulundu.
KUMAR HASTALIĞI VARDI!
Coşkun Erdem’e her zaman destek olduğunu söyleyen Ersoy, “2 kez ekstra programlarımın parasını ona bıraktım. Çalışmış olduğum gazinolarda da fasıl yapması için kendisini istediğimi patrona ilettim ve onu aldırdım. Kumar hastalığı vardı benim gözümün önünde Kıbrıs’ta aşağıya indi bütün paraları her şeyi orada bıraktı.” dedi.
KİMSEYİ KAALE ALMIYORUM!
Daha önce annesi Emal Avşar'ın cenazesine katılmadığı için Bülent Ersoy'u asla affetmeyeceğini söyleyen Helin Avşar'a ünlü sanatçıdan tepki geldi.
Ersoy, “Zatıalinizle konuşmak meraklısı değilim ve kimseyi kaale almam!” diyerek Helin Avşar’ı kızdırdı. Bülent Ersoy'un tepkisi karşısında olduça sinirlenen Avşar, “Sinirlendiğim zaman ağzıma hakim olamıyorum.” diyerek Ersoy’a tepki gösterince Elif Güvendik araya girip Helin Avşar’ı sakinleştirdi. Kısa süreli gerginliğin ardından Bülent Ersoy, Emel Avşar'ın cenazesine gidemediği için çok pişman olduğunu ve vicdan azabı çektiğini söyleyince Helin Avşar gözyaşlarını tutamayıp canlı yayını terk etti.
Yoğun bakımda yatan usta kanun sanatçısı Coşkun Erdem'i anlatmak için programa bağlanan Ersoy herkesi şaşırtan açıklamalarda bulundu.
KUMAR HASTALIĞI VARDI!
Coşkun Erdem’e her zaman destek olduğunu söyleyen Ersoy, “2 kez ekstra programlarımın parasını ona bıraktım. Çalışmış olduğum gazinolarda da fasıl yapması için kendisini istediğimi patrona ilettim ve onu aldırdım. Kumar hastalığı vardı benim gözümün önünde Kıbrıs’ta aşağıya indi bütün paraları her şeyi orada bıraktı.” dedi.
KİMSEYİ KAALE ALMIYORUM!
Daha önce annesi Emal Avşar'ın cenazesine katılmadığı için Bülent Ersoy'u asla affetmeyeceğini söyleyen Helin Avşar'a ünlü sanatçıdan tepki geldi.
Ersoy, “Zatıalinizle konuşmak meraklısı değilim ve kimseyi kaale almam!” diyerek Helin Avşar’ı kızdırdı. Bülent Ersoy'un tepkisi karşısında olduça sinirlenen Avşar, “Sinirlendiğim zaman ağzıma hakim olamıyorum.” diyerek Ersoy’a tepki gösterince Elif Güvendik araya girip Helin Avşar’ı sakinleştirdi. Kısa süreli gerginliğin ardından Bülent Ersoy, Emel Avşar'ın cenazesine gidemediği için çok pişman olduğunu ve vicdan azabı çektiğini söyleyince Helin Avşar gözyaşlarını tutamayıp canlı yayını terk etti.
Aynı dizide rol almak çok güzel
Uzun bir aradan sonra ilk defa ‘Vatanım Sensin’ dizisinde eşi Bergüzar Korel’le birlikte rol alan Halit Ergenç, samimi açıklamalar yaptı.
Uzun bir aradan sonra ilk defa ‘Vatanım Sensin' dizisinde eşi Bergüzar Korel'le birlikte rol alan Halit Ergenç, samimi açıklamalar yaptı. Başarılı oyuncu, “Evde karı koca ilişkisi ama sette iş arkadaşı ilişkisi yaşıyoruz. Eşimle aynı projede yer almak çok güzel. Ayrıca reytinglerimiz de çok iyi gidiyor. Mutluyum” diye konuştu.
Uzun bir aradan sonra ilk defa ‘Vatanım Sensin' dizisinde eşi Bergüzar Korel'le birlikte rol alan Halit Ergenç, samimi açıklamalar yaptı. Başarılı oyuncu, “Evde karı koca ilişkisi ama sette iş arkadaşı ilişkisi yaşıyoruz. Eşimle aynı projede yer almak çok güzel. Ayrıca reytinglerimiz de çok iyi gidiyor. Mutluyum” diye konuştu.
Kenan İmirzaloğlu Hazreti Hamza olacak
Türk televizyonlarında Ramazan ayının vazgeçilmez filmlerinden olan 'Çağrı' dizi olarak çekilecek.
Mustafa Akkad'ın yönettiği ve efsane oyuncu Anthony Quinn'in Hazreti Hamza'yı canlandırdığı 1976 yapımı ‘Çağrı’ filmi, Ay Yapım dizi olarak çekilecek. Projenin sürpriz ismi de belli oldu. Hürriyet’ten Sinem Vural’ın haberine göre, Kenan İmirzalıoğlu bu sürpriz projede Hazreti Hamza rolüyle ekrana gelecek. Senaryosu yazılmaya başlanan dizinin yine “Çağrı” adıyla mı yayınlanacağı konusu belirsizliğini koruyor. Uygun mekan arayışları ve cast çalışmaları devam eden dizinin çekimlerinin önümüzdeki yaz başlaması planlanıyor. İzleyiciyle buluşması içinse sonbahar ayları öngörülüyor.
Mustafa Akkad'ın yönettiği ve efsane oyuncu Anthony Quinn'in Hazreti Hamza'yı canlandırdığı 1976 yapımı ‘Çağrı’ filmi, Ay Yapım dizi olarak çekilecek. Projenin sürpriz ismi de belli oldu. Hürriyet’ten Sinem Vural’ın haberine göre, Kenan İmirzalıoğlu bu sürpriz projede Hazreti Hamza rolüyle ekrana gelecek. Senaryosu yazılmaya başlanan dizinin yine “Çağrı” adıyla mı yayınlanacağı konusu belirsizliğini koruyor. Uygun mekan arayışları ve cast çalışmaları devam eden dizinin çekimlerinin önümüzdeki yaz başlaması planlanıyor. İzleyiciyle buluşması içinse sonbahar ayları öngörülüyor.
Erdal Tosun trafik kazasında hayatını kaybetti
Sarıyer'de meydana gelen trafik kazasında oyuncu Erdal Tosun hayatını kaybetti.
Kaza saat 06.30 sıralarında Sarıyer, Büyükdere Caddesi İl Jandarma Komutanlığı Kavşağı'nda meydana geldi. Edinilinen bilgiye göre Levent'ten Sarıyer istikametine seyir halindeki 34 EJ 8342 plakalı otomobil sürücüsü, kavşağa girdiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kontrolden çıkan araç kaldırıma çarptıktan sonra Sarıye'den Levent istikametine seyir halindeki sanatçı Erdal Tosun yönetimindeki 34 UJ 3409 plakalı otomobile çarptı. Kaza sonucu araçta sıkışan Erdal Tosun hayatını kaybetti. Diğer aracın sürücüsü ise yaralandı.
Erdal Tosun Kimdir?
Necdet Tosun'un oğlu olan Erdal Tosun, 9 Nisan tarihinde İstanbul'da doğdu. Liseyi Beyoğlu Fındıklı Lisesi'nde bitiren Tosun, Yeşilçam'a girişi 1981 yılında oldu. Kamera karşısına geçtiği ilk filim Karanfilli Naciye oldu. Sinema ve tiyatro sevdalısı olan Tosun, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu olduktan hemen sonra "Özel Tiyatro"yu kurdu. Daha sonra Antalya Devlet Tiyatrosu'nda göreve başladı. Son olarak Murathan Mungan'ın Mezopotamya Üçlemesi adlı oyununda oynadı ve Devlet Tiyatroları'ndaki görevinden ayrılıp BKM Oyuncuları arasına katıldı. Bunların yanında çeşitli filmlerde ve dizilerde rol aldı. Bunlardan biri olan Rina'da canlandırdığı "Memo" karakteriyle söylediği Hayallerimizi Satmadık ya repliğiyle tanınır.
Kaza saat 06.30 sıralarında Sarıyer, Büyükdere Caddesi İl Jandarma Komutanlığı Kavşağı'nda meydana geldi. Edinilinen bilgiye göre Levent'ten Sarıyer istikametine seyir halindeki 34 EJ 8342 plakalı otomobil sürücüsü, kavşağa girdiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kontrolden çıkan araç kaldırıma çarptıktan sonra Sarıye'den Levent istikametine seyir halindeki sanatçı Erdal Tosun yönetimindeki 34 UJ 3409 plakalı otomobile çarptı. Kaza sonucu araçta sıkışan Erdal Tosun hayatını kaybetti. Diğer aracın sürücüsü ise yaralandı.
Erdal Tosun Kimdir?
Necdet Tosun'un oğlu olan Erdal Tosun, 9 Nisan tarihinde İstanbul'da doğdu. Liseyi Beyoğlu Fındıklı Lisesi'nde bitiren Tosun, Yeşilçam'a girişi 1981 yılında oldu. Kamera karşısına geçtiği ilk filim Karanfilli Naciye oldu. Sinema ve tiyatro sevdalısı olan Tosun, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu olduktan hemen sonra "Özel Tiyatro"yu kurdu. Daha sonra Antalya Devlet Tiyatrosu'nda göreve başladı. Son olarak Murathan Mungan'ın Mezopotamya Üçlemesi adlı oyununda oynadı ve Devlet Tiyatroları'ndaki görevinden ayrılıp BKM Oyuncuları arasına katıldı. Bunların yanında çeşitli filmlerde ve dizilerde rol aldı. Bunlardan biri olan Rina'da canlandırdığı "Memo" karakteriyle söylediği Hayallerimizi Satmadık ya repliğiyle tanınır.
Etiketler:
oyuncu,
öldü,
tiyatro,
trafik kazası,
ünlü
Beren Gökyıldız çöp poşetinin içinde neler yaşadığını anlattı?
Başrollerinde Gonce Vuslateri, Vahide Perçin ve Cansu Dere'nin yer aldığı, salı akşamlarının fenomen dizisi Anne bu hafta 6. bölümüyle ekrana gelecek. İlk bölümden itibaren en çok konuşulan ise Melek (Turna) karakterine hayat veren çocuk oyuncu Beren Gökyıldız. 7 yaşındaki Beren, herkesi ağlatan çöp poşeti sahnesini ve merak edilenleri anlattı.
ARKADAŞLARI ANNE DİZİSİNİ İZLİYOR MU?
İşte çocuk oyuncu Beren Gökyıldız'ın Elif İpek Türer'e anlattıklarından satırbaşları:
Annem annelerine izletmeyin dediği için izlemiyorlar. Ama, televizyona çıktığımın farkındalar. Öğretmenlerim diziyi izliyor. "Aferin sana" diyorlar. Bir de ben çok çalışkan bir kızım. Derslerim çok iyi, birinci sınıfta da notlarımın hepsi 5'ti.
KAÇINCI SINIFTA?
İkinci sınıftayım. İkinci sınıf bayağı zor. Artık bölmelere geçtiğimiz için tabii. En zorlandığım dersler Matematik ve İngilizce. Matematiği pek sevmiyorum, yine de matematikte en başarılı olduğum konu bölmeler, onluk-birlik ile deste ve düzine.
EN SEVDİĞİ DERS?
Türkçe çünkü çok kolay. Sıkılmıyorum hiç hatta çok eğleniyorum. Resim yapmayı da seviyorum. Ev ve çocuk çiziyorum, diğerlerinde pek başarılı değilim. Sonbahar resmi de çok güzel çiziyorum.
BÜYÜYÜNCE NE OLMAK İSTİYOR?
Jimnastikçi veya yüzücü. Çok iyi yüzüyorum, annem öyle der hep. Çok iyi kulaç atarım, dibe dalıyorum, en dibe. 150 santimetreye dalabiliyorum.
OYUNCULUĞA DEVAM EDECEK Mİ?
Oyunculuğu çok seviyorum ama devam edip etmemeye ileride karar vereceğim. Menajerimiz Duygu Başara ile birlikte karar vereceğiz. Çünkü biraz yoruluyorum ama yorulmamam için çok dikkat ediyorlar.
ÇEKİMLER NASIL GEÇİYOR?
En sevdiğim sahne otogara gitme sahnesiydi. En zorlandığım sahne birinci ve ikinci bölümlerdeki sahnelerdi.
ÇÖP POŞETİ SAHNESİ ZOR MUYDU?
Evet ama hiç kirli değildi, temiz bir poşetti. Arkadan da bir sürü delik açtılar nefes alabileyim diye. Bir de patlamış Mısır vardı onu yedim içeride. Zaten yanımda Dilek abla (Çankaya, psikolog) da vardı. İçeride poşeti yırtıyor gibi yaparken gizli gizli onu yedim. Sonra sahne için bir açtılar poşeti, ağzımın içinde kaldı, sakladım yanağımda.
EZBERLERLERİ NASIL YAPIYOR?
Annemle birlikte ezber yapıyoruz. Hiç zorlanmıyorum. Çok kolay.
DİZİDE NASIL AĞLIYOR?
En çok bu soru soruluyor. Kötü şeyler düşünüyorum, anneme kötü bir şey olduğunu düşünüyorum. Öyle ağlıyorum.
ROL ARKADAŞLARI NASIL?
Cansu ablam çok iyi kalpli. Vahide ablam da öyle, bir de ben ondan yeni bir şeyler öğreniyorum sürekli. "Şu şöyle olabilir mi, bunu böyle yapalım mı?" diye yardımcı oluyor. Gonca ablam ve Berkay (Ateş) abimi de çok seviyorum.
YAŞITI OYUNCULARI TAKİP EDİYOR MU?
"Güldüy Güldüy"deki arkadaşlarımı tabii ki takip ediyorum. Ataberk'i (Mutlu) tanıyorum, "Poyraz Karayel"de oynuyor.
ÖDÜL ALDIĞINDA NE HİSSETTİ?
Ödül almayı biraz bekliyordum, daha doğrusu içime doğmuştu. Rüyamda görmüştüm çünkü. Direkt koştum gittim, alayım diye. "Oh, annemin içi rahat edecek" diye düşündüm.
İşte çocuk oyuncu Beren Gökyıldız'ın Elif İpek Türer'e anlattıklarından satırbaşları:
Annem annelerine izletmeyin dediği için izlemiyorlar. Ama, televizyona çıktığımın farkındalar. Öğretmenlerim diziyi izliyor. "Aferin sana" diyorlar. Bir de ben çok çalışkan bir kızım. Derslerim çok iyi, birinci sınıfta da notlarımın hepsi 5'ti.
KAÇINCI SINIFTA?
İkinci sınıftayım. İkinci sınıf bayağı zor. Artık bölmelere geçtiğimiz için tabii. En zorlandığım dersler Matematik ve İngilizce. Matematiği pek sevmiyorum, yine de matematikte en başarılı olduğum konu bölmeler, onluk-birlik ile deste ve düzine.
EN SEVDİĞİ DERS?
Türkçe çünkü çok kolay. Sıkılmıyorum hiç hatta çok eğleniyorum. Resim yapmayı da seviyorum. Ev ve çocuk çiziyorum, diğerlerinde pek başarılı değilim. Sonbahar resmi de çok güzel çiziyorum.
BÜYÜYÜNCE NE OLMAK İSTİYOR?
Jimnastikçi veya yüzücü. Çok iyi yüzüyorum, annem öyle der hep. Çok iyi kulaç atarım, dibe dalıyorum, en dibe. 150 santimetreye dalabiliyorum.
OYUNCULUĞA DEVAM EDECEK Mİ?
Oyunculuğu çok seviyorum ama devam edip etmemeye ileride karar vereceğim. Menajerimiz Duygu Başara ile birlikte karar vereceğiz. Çünkü biraz yoruluyorum ama yorulmamam için çok dikkat ediyorlar.
ÇEKİMLER NASIL GEÇİYOR?
En sevdiğim sahne otogara gitme sahnesiydi. En zorlandığım sahne birinci ve ikinci bölümlerdeki sahnelerdi.
ÇÖP POŞETİ SAHNESİ ZOR MUYDU?
Evet ama hiç kirli değildi, temiz bir poşetti. Arkadan da bir sürü delik açtılar nefes alabileyim diye. Bir de patlamış Mısır vardı onu yedim içeride. Zaten yanımda Dilek abla (Çankaya, psikolog) da vardı. İçeride poşeti yırtıyor gibi yaparken gizli gizli onu yedim. Sonra sahne için bir açtılar poşeti, ağzımın içinde kaldı, sakladım yanağımda.
EZBERLERLERİ NASIL YAPIYOR?
Annemle birlikte ezber yapıyoruz. Hiç zorlanmıyorum. Çok kolay.
DİZİDE NASIL AĞLIYOR?
En çok bu soru soruluyor. Kötü şeyler düşünüyorum, anneme kötü bir şey olduğunu düşünüyorum. Öyle ağlıyorum.
ROL ARKADAŞLARI NASIL?
Cansu ablam çok iyi kalpli. Vahide ablam da öyle, bir de ben ondan yeni bir şeyler öğreniyorum sürekli. "Şu şöyle olabilir mi, bunu böyle yapalım mı?" diye yardımcı oluyor. Gonca ablam ve Berkay (Ateş) abimi de çok seviyorum.
YAŞITI OYUNCULARI TAKİP EDİYOR MU?
"Güldüy Güldüy"deki arkadaşlarımı tabii ki takip ediyorum. Ataberk'i (Mutlu) tanıyorum, "Poyraz Karayel"de oynuyor.
ÖDÜL ALDIĞINDA NE HİSSETTİ?
Ödül almayı biraz bekliyordum, daha doğrusu içime doğmuştu. Rüyamda görmüştüm çünkü. Direkt koştum gittim, alayım diye. "Oh, annemin içi rahat edecek" diye düşündüm.
Etiketler:
cansu dere,
çocuk,
oyuncu,
vahide gördüm
Defne Joy Foster davasında yeni gelişme
Yeniden açılan Defne Joy Foster dosyasında flaş gelişme. Ahmet Altan’ın oğlu Kerem Altan’ın evinde ölü bulunan sunucu ve oyuncu Defne Joy Foster’ın dosyasının raftan indirilmesi ardından savcılık yeni bir adım attı. Defne Joy Foster soruşturmasına ilişkin Kerem Altan hakkında hakimlikten yurtdışı yasağı talep edildi. Hakimlik de Defne Joy Foster ölümünün yeniden araştırılması için yurtdışı yasağı kararı aldı.
Sunucu ve oyuncu Defne Joy Foster, 2011 yılında Yazar Ahmet Altan'ın oğlu Kerem Altan'ın İstanbul- Göztepe'deki evinde şüpheli şekilde hayatını kaybetmişti. Dosya, "Foster'ın ölümünde Kerem Altan'ın etkisi olduğu fakat FETÖ etkisi ile kurtarıldığı" iddiası üzerine yeniden açıldı.
TAKİPSİZLİK ÇIKTI
Ünlü sunucunun ölümü ile ilgili o dönem Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nda soruşturma başlatılmış ve Kerem Altan'ın şüpheli olduğu soruşturmada ölümün solunum yetmezliğinden gerçekleştiği gerekçesiyle ile dosya takipsizlikle sonuçlandırılmıştı.
TANIKLAR DİNLENMEDİ
Geçtiğimiz aylarda, "Kerem Altan'ın babası Ahmet Altan'ın, nüfuzunu kullanarak emniyet ve yargıdaki ağabeyler eliyle olayın üzerinin örtüldüğü" iddiasının gündeme gelmesi üzerine, Defne Joy Foster'ın ölümüne ilişkin dosya İstanbul Savcısı Can Tuncay tarafından raftan indirildi. Savcılık gözetiminde uzman polislerce dosya üzerinde yapılan araştırmada, Defne Joy Foster ile Kerem Altan'ın eve gelirken bindikleri taksinin şoförü ile o gece evden kavga ve çığlık sesleri geldiğini belirten Suna Akyıldız isimli kişinin ifadelerinin alınmadığı belirlendi. Soruşturma dosyasında, olayın yaşandığı apartmanda sadece 2 şahsın ifadesine başvurulduğu, dolayısıyla da evden çığlık ve kavga sesleri geldiği iddialarının yeterince değerlendirilmediği anlaşıldı.
RAPORLAR KAYIP
İncelemede Kerem Altan'ın ambulans çağırmadan evin yakınındaki bir tıp merkezi önünde görüldüğü, 05.57'de tıp merkezi güvenlik kameralarına takılan Altan'ın ilk acil yardım telefonunu ise yarım saat sonra yani 06.30'da açtığı belirlendi. Ayrıca dosyadaki adli tıp ve otopsi raporunun da kayıp olduğu belirlendi.
KAÇMA İHTİMALİ VAR
Soruşturmayı yürüten Davut Dağ isimli savcının "solumun yetmezliği" teşhisi üzerine dosyaya takipsizlik kararı verdiği belirlenirken, yeni deliller ışığında dosyanın yeniden soruşturma konusu yapılabileceğine kanaat getiren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yeni bir girişimde bulundu. Şüphelinin kaçma ihtimali olduğunu belirten savcılık, nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'nden yurtdışına çıkış yasağı talep etti. Talebi yerinde gören Hakimlik, Kerem Altan hakkında adli kontrolle yurtdışına çıkış yasağı kararı verdi.
CİNAYET BÜRO'YA YENİ TALİMAT
Diğer taraftan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı , cinayet büro amirliğine yeni bir talimat yazdı. Talimatta, cinayet dosyasının ortaya çıkan yeni deliller çerçevesinde yeniden ele alınması istendi. Şimdi Defne Joy Foster dosyasındaki karanlık noktalar aydınlatılmaya çalışılacak.
Nazif Karaman / Sabah
Sunucu ve oyuncu Defne Joy Foster, 2011 yılında Yazar Ahmet Altan'ın oğlu Kerem Altan'ın İstanbul- Göztepe'deki evinde şüpheli şekilde hayatını kaybetmişti. Dosya, "Foster'ın ölümünde Kerem Altan'ın etkisi olduğu fakat FETÖ etkisi ile kurtarıldığı" iddiası üzerine yeniden açıldı.
TAKİPSİZLİK ÇIKTI
Ünlü sunucunun ölümü ile ilgili o dönem Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nda soruşturma başlatılmış ve Kerem Altan'ın şüpheli olduğu soruşturmada ölümün solunum yetmezliğinden gerçekleştiği gerekçesiyle ile dosya takipsizlikle sonuçlandırılmıştı.
TANIKLAR DİNLENMEDİ
Geçtiğimiz aylarda, "Kerem Altan'ın babası Ahmet Altan'ın, nüfuzunu kullanarak emniyet ve yargıdaki ağabeyler eliyle olayın üzerinin örtüldüğü" iddiasının gündeme gelmesi üzerine, Defne Joy Foster'ın ölümüne ilişkin dosya İstanbul Savcısı Can Tuncay tarafından raftan indirildi. Savcılık gözetiminde uzman polislerce dosya üzerinde yapılan araştırmada, Defne Joy Foster ile Kerem Altan'ın eve gelirken bindikleri taksinin şoförü ile o gece evden kavga ve çığlık sesleri geldiğini belirten Suna Akyıldız isimli kişinin ifadelerinin alınmadığı belirlendi. Soruşturma dosyasında, olayın yaşandığı apartmanda sadece 2 şahsın ifadesine başvurulduğu, dolayısıyla da evden çığlık ve kavga sesleri geldiği iddialarının yeterince değerlendirilmediği anlaşıldı.
RAPORLAR KAYIP
İncelemede Kerem Altan'ın ambulans çağırmadan evin yakınındaki bir tıp merkezi önünde görüldüğü, 05.57'de tıp merkezi güvenlik kameralarına takılan Altan'ın ilk acil yardım telefonunu ise yarım saat sonra yani 06.30'da açtığı belirlendi. Ayrıca dosyadaki adli tıp ve otopsi raporunun da kayıp olduğu belirlendi.
KAÇMA İHTİMALİ VAR
Soruşturmayı yürüten Davut Dağ isimli savcının "solumun yetmezliği" teşhisi üzerine dosyaya takipsizlik kararı verdiği belirlenirken, yeni deliller ışığında dosyanın yeniden soruşturma konusu yapılabileceğine kanaat getiren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yeni bir girişimde bulundu. Şüphelinin kaçma ihtimali olduğunu belirten savcılık, nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'nden yurtdışına çıkış yasağı talep etti. Talebi yerinde gören Hakimlik, Kerem Altan hakkında adli kontrolle yurtdışına çıkış yasağı kararı verdi.
CİNAYET BÜRO'YA YENİ TALİMAT
Diğer taraftan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı , cinayet büro amirliğine yeni bir talimat yazdı. Talimatta, cinayet dosyasının ortaya çıkan yeni deliller çerçevesinde yeniden ele alınması istendi. Şimdi Defne Joy Foster dosyasındaki karanlık noktalar aydınlatılmaya çalışılacak.
Nazif Karaman / Sabah
29 Kasım 2016 Salı
Yolanthe Cabau evini sattı
Futbolcu Wesley Sneijder'in model eşi Yolanthe Cabau evini sattı.
Galatasaraylı futbolcu Wesley Sneijder'in eşi Yolanthe Cabau, Hollanda'nın balıkçı kasabası Volendam'da bulunan ve uzun süredir satmak için beklediği evine alıcı buldu.
Cabau'nun 2008 yılında 258 bin Euro'ya aldığı evde annesi yaşıyordu.
Cabau, evi 325 bin Euro'ya satışa çıkarmış ancak alıcı bulamayınca fiyatı 225 bin Euro'ya düşürmüştü.
Hollandalı ünlülerin evleri hakkında bilgi veren internet sitesi Beekendeburen, Cabau'nun evi için alıcı bulduğunu yazdı. Ancak 31 yaşındaki yıldızın evini 215 bin Euro'ya alıcı bulduğu ve zarar ettiği öne sürüldü.
Uzun süre İstanbul Maçka’da yaşayan Sneijder ve Cabau çifti, Galatasaray’ın Florya’daki tesisine yakın olmak için ev değiştirmiş, Ataköy sahilindeki bir rezidansa taşınmıştı.
32 yaşındaki Sneijder ile 2010 yılında dünyaevine giren Cabau'nun Xess Xava adında bir çocukları dünyaya gelmişti.
Cabau'nun 2008 yılında 258 bin Euro'ya aldığı evde annesi yaşıyordu.
Cabau, evi 325 bin Euro'ya satışa çıkarmış ancak alıcı bulamayınca fiyatı 225 bin Euro'ya düşürmüştü.
Hollandalı ünlülerin evleri hakkında bilgi veren internet sitesi Beekendeburen, Cabau'nun evi için alıcı bulduğunu yazdı. Ancak 31 yaşındaki yıldızın evini 215 bin Euro'ya alıcı bulduğu ve zarar ettiği öne sürüldü.
Uzun süre İstanbul Maçka’da yaşayan Sneijder ve Cabau çifti, Galatasaray’ın Florya’daki tesisine yakın olmak için ev değiştirmiş, Ataköy sahilindeki bir rezidansa taşınmıştı.
32 yaşındaki Sneijder ile 2010 yılında dünyaevine giren Cabau'nun Xess Xava adında bir çocukları dünyaya gelmişti.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)