Sonra bir hastalık çıkıyor. "Grip" diyor birileri, ardından 'yoğun bakım' lafları geliyor kulağıma. Yurdum insanı onun için örgütleniyor.
ÇOCUKLARA ÜCRETSİZ EĞİTİM
Hastalıktan kalkınca Gümüşlük'e dönüyor, Gümüşlükspor'a bağlanıyor. 2015'te kulübün yönetimini devralıp, o sezon takımı şampiyonluğa taşıyor.
100 küsur çocuğa ücretsiz eğitim veren bir spor okulu burası. Komşu köylerin kulüplerine hiç benzemiyor. Yazdığı "Gerçek Hesap Bu" adlı kitabın satışından gelen her kuruş dahil, varını yoğunu buraya harcıyor Nejat İşler. Kulüp binasının tam karşısında planlanan kompleks de tamamlanır ve içinde genç futbolculara tam teçhizatlı bir hayat sunabilirse, o bir hayaline daha, Gümüşlükspor da altyapı akademisine kavuşmuş olacak.
SORUMLU BİR HERİFİM
"Hakkındaki serseri, huysuz lafları sanki yaptığın güzel şeylerin üzerini örtüyor" diyorum.
Şöyle yanıt veriyor: "Hastalıktan sonra çok düşündüm. Annem çok üzüldü o dönem. Ben serseri falan değilim! Sorumlu bir herifim. Bir sürü sorumluluğum var. Daha önce bir röportajda ağzımdan çıktı ve gerçekten hissim bu: Annemin sevdiği bir çocuk olmak istiyorum ben."
BU MESLEĞE ÂŞIK DEĞİLDİM
Beklentiler olmalı mı, olmamalı mı derken, "Robot değiliz hiçbirimiz" diyorum. "Robotuz" diyor. "Yok, ben olmak istemiyorum" diyorum. "Ama insanlar senden kahraman olmanı bekliyor. Ben de kahraman değilim" diyor. Oyunculukta bir de değil, bir sürü kahraman oluyor ama.
Benim "Gerçek Hesap Bu" kitabından anladığım, sanki her şeyi denemiş, bir de bu işe bakayım diyerek başlamış Nejat oyunculuğa. "Âşık değildim ben bu mesleğe. Şimdi çok seviyorum, o ayrı." Yapabildiği tek şeyin bu olduğunu mu anlamış bir noktada? "Fazla çaba sarf etmeden yapabildiğim bir şey."
Gerçekten de öyle olsa gerek. "İkimizin Yerine" vizyona girdiğinde Nejat hiç de uzun ara vermiş gibi durmuyor. "İkimizin Yerine"nin ardından sırada mart ayında gösterime girecek Ferzan Özpetek filmi "İstanbul Kırmızısı" var ama şimdilik o projeden konuşamıyoruz...
DİZİ YAPMAM
Gümüşlükspor'un ciddi maddi desteğe ihtiyacı var. Bildiğim kadarıyla o paralar da dizi işinde var. Neden dizi yapmadığını soruyorum. "Yapmam... Dizi çocuğuyum ben aslında. Televizyon sayesinde bir şey olduysam oldum. 28 yıl geçti, sektörün her halini gördüm. Hastalığım da dizi işi yüzünden patladı. Artık kaldıramıyordum hiçbir şeyi" diyor ve devam ediyor:
"Diziler, kötü evlilikler gibi biraz. Sana başta pembe panjurlu evimiz olacak, bahçesi olacak diyorlar, sonra iş ilerlerken güne, duruma bakıp her şeyi değiştiriyorlar. Sinema öyle değil. Baştan anlaşıyorsun ve sonu belli."
FENERBAHÇE'Yİ UNUTTUK
Nejat İşler'e "Fenerbahçe aşkı ne oldu?" diye soruyorum. Şöyle yanıt veriyor: "Sana bir şey söyleyeyim mi, çoğumuz Fenerbahçeliyiz aslında ama bu işe girdikten sonra birbirimize itiraf ettik, Fenerbahçe'yi unuttuk biz. Pazar günü bizim takımın maçı var, Fener'in de mesela. Cumartesi sıfır uyku ama Gümüşlükspor maçı heyecanından."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder