Şeyma Subaşı: Benden bir tane var

Ünlü yapımcı Acun Ilıcalı'nın sosyal medya fenomeni eşi Şeyma Subaşı, "Kendinizi klonlamak ister misiniz?" sorusuna bu cevabı verdi. İşte Şeyma Subaşı'nın Tuhaf Sorular'a verdiği cevaplar...

Posta Gazetesi'nden Selin Keleş'in 'Tuhaf Sorular' köşesinin bu haftaki konuğu sosyal medya fenomeni Şeyma Subaşı oldu.
En sevdiğiniz mevsim?
Yaz. 10 ay yaz yaşadığım için olabilir
Güne başlarken motivasyonunuz nedir?
Dört yaşındaki kızım Melisa. Ona sahip olduğum için o kadar şanslıyım ki. Uyandığımda onun, “Anneee günaydınnn” diye bağırması en büyük motivasyonum.

Sadece bir günlüğüne süper güce sahip olsanız?
Herkese ve her şeye karşı olan bütün kötü düşünceleri yok etmek isterdim. Hayatta nefes almanın en güzel şey olduğunu göremeyenlere bunu göstermek isterdim.
En son dilinize takılan şarkı?
“Ama suç bende, sever gibiyim, gel benim ol da rahat edeyim” Mustafa Sandal. Ve yine onun, “Benim aşka inancım kalmadı” Melisa’yla dilimize takılanlar.
Ne icat etmek isterdiniz?

Bir tuşla iftiraların gerçek olup olmadığını gösteren ‘doğruluk makinesi’ni.
Kendinizi klonlamak ister misiniz?
Asla! Şeyma Subaşı bir tane var.
Sahip olduğunuz en ilginç eşya?
Yurt dışından aldığım kafa masajı aleti. Görüntüsü çok komik, mutfak eşyası gibi.
Bir günlüğüne kimin yerine geçmek istersiniz?
Kimsenin yerine geçmek istemem. Kendimle çok mutluyum.
Hangi yaşta sabit kalmayı seçerdiniz?

27 yaşındayım. Şu yaşımda sabit kalmak isterdim.
Üç kelimeyle kendinizi tanımlasanız...
Samimi, dobra, dürüst. Beni tanıyan herkes böyle olduğumu söylüyor.
Günün en sevdiğiniz saati?
Günbatımı ve gündoğumu. Denk geldiğimde verdiğim tepkileri görmeniz lazım.
En çok kullandığınız kelime?
Melisa.
Ailenizin verdiği en önemli öğüt?

Bana ve kardeşlerime her zaman dürüst insan olmayı öğütlemişlerdir. Ve kimseye iftira atmadan, yalan söylemeden, güzel kalple yaşamayı...
Aşk uğruna yaptığınız en çılgınca şey?
Çılgınca bir şey yok. Zaten hayatımız normal ilerlemiyor ki.
Ağlarken seni ne güldürebilir?
Ohoo her şey. Bir anda ağlarım, hop bir anda gülmeye başlarım. E, sen ağlıyordun derler, hahaha. Hayat gülünce güzel, ağlamak için çok kısa. Şükredecek bunca güzel şey varken ağlarsam Allah çarpar.
Hangi tarihi kişiliği tanımak istersiniz?

Atatürk.
Çocukluk deyince aklınıza ne geliyor?
Durmadan hayal etmek, o hayali oyunlarda oynamak, dans etmek, eğlenmek, gülmek.
Hiç şişe çevirmece oynadınız mı? Doğruluk mu, cesaret mi?
Çok oynadık küçükken. Hep doğruluk derdim en iyi olduğum şeydir. Ve hep kazanmışımdır.
Bir emoji olsanız?
‘Kalpli göz’ ve ‘elleri önde sarılmak isteyen’.

İnsanların gönlünü nasıl alırsınız?
Sarılarak.
Uçmak mı, görünmez olmak mı?
Melisa doğduğundan beri kuş olmak istiyorum. İkimiz de kuş olsak, uçsak herkesten uzaklara. İstediğimiz zaman yere insek. Pardon, zaten yeterince uçuyoruz dimi?
Üç kelimeyle hayat anlayışınız?

Gez, gör, pozitif ol.
Kalp kırıklığı için bir tedavi yöntemi yazabilir misiniz?
Kalbi kırılan kişi kesinlikle sahip olduğu güzellikleri görmeye çalışmalı, sağlıklı olduğu, nefes aldığı için şükretmeli. Aşk acısından kim ölmüş ki? Dünyanın sonu değil ya.
Zevk aldığınız en basit şey?

Dans etmek.
En güvendiğiniz kişi?
Benim sıkıntım herkese güveniyor olmam.
Gözlerinizi kapatıp hayalini kurduğunuz bir an?
O kadar çok şeyin hayalini kurarım ki. Anlatsam film olur.
Size yapılan en romantik sürpriz?

Paylaşmak istemiyorum, gözünü kapatan maymun emojisi eşliğinde.
En büyük zaafınız?
Melisa’m.
Hangi filmi defalarca izleyebilirsiniz?
‘Titanic’. Hahaha.
Hayatta bir #tbt şansınız olsa, hangi günü paylaşırdınız?

Benim #tbt’lerim meşhurdur. Her gün o kadar güzel ki, dünü bile yapabilirim.
En sevdiğiniz Türk filmi?
Cem Yılmaz, ‘G.O.R.A.’
En sevdiğiniz atasözü?
“İt ürür, kervan yürür.”

En çok kullandığınız kelime?
Ballı çörekçik Melisa.
Aşk insanı değiştirir mi?
Aşk, insana yapmam diyeceği her şeyi yaptırır. Büyük konuşmamak lazım, kimin başına ne gelir kimse bilemez.