Burcu Biricik: Onunla birlikte kavgaya da giderdim, dedikodu da yapardım

Burcu Biricik, Hayat Şarkısı’ndaki 'Hülya' karakterini ve özel hayatına dair merak edilenleri All dergisine anlattı. 

İşte o röportaj…

'Aslında bütün bunları da aşkı için yapıyor'

“Hayat Şarkısı” ikinci sezona bomba gibi girdi. Farklı bir senaryo dinamiği var. Olayların gidişatı size neler hissettiriyor?

- Keyfimiz gerçekten yerinde. Sevilen bir işi ikinci sezonda aynı çizgide tutmak, seyirciyi kendinde bulmak zor bir iş sonuçta.

Biz elimizden geldiğince bunu yapmaya çalışıyoruz. Hülya başka bir karakter. Entrika çeviren, her şeyi yapabilecek bir kadın. Aslında bütün bunları da aşkı için yapıyor.

' Dizilerin sıradanlaşan “melek” esas kızlarına benzemiyor'

Gerçek hayatta da insanlar istediklerinin peşinden koşarken birçok hata yapabiliyor. Hülya çok içimizden. Sizce onu bu kadar sevdiren, saf iyi ya da kötü karakterlerin yanında daha gerçek olması mı?

- Aynen öyle, hepimiz gibi çok gerçek. Ne salt melek, ne salt şeytan. Dizilerin sıradanlaşan “melek” esas kızlarına benzemiyor.

O nedenle insanların Hülya’yla empati kurması çok daha kolay. Üstelik kurdukları bağ da bu yüzden güçlü oluyor.

'İş yoğunluğundan biraz ayrı kalıyoruz'

Sen olsan Hülya’yla arkadaşlık eder miydin?

- Kesinlikle ederdim, çok eğlenceli biri bence. Onunla birlikte kavgaya da giderdim, oturup dedikodu da yapardım.

* Biraz da film hakkında konuşalım. “Çok Uzak Fazla Yakın” hakkında nasıl geri dönüşler aldın?

- Genel olarak gayet güzeldi. Elbette hem iyi hem de kötü eleştiriler aldık fakat genel olarak sevildi. Duygusu, samimiyeti, gerçekliği beğenildi işin zaten. Bizim de istediğimiz buydu tam olarak.
Yazın herkesin konuştuğu bir düğünle evlendiniz. Hayatınızda neler değişti?

- Pek bir şey değişmedi diyebilirim. Düğün bizim için arkadaşlarımızla eğlenmek, dans etmek için organize ettiğimiz bir şeydi sadece. Yine aynı şekilde hayatımıza devam ediyoruz. İş yoğunluğundan biraz ayrı kalıyoruz bu aralar ama onun dışında her şey çok yolunda.

'Büyük beklentilerim yok'

Sosyal medyada da birbirinize tatlılıklar yapan bir çiftsiniz. İlişkilerin bu yeni halini dijital çağın nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz?

- Bilmem. Etkisini düşünmedim pek ama biz çok eğleniyoruz o videoları çekerken. Başkalarının ilişkilerini bilemem ama en azından bizimkisini olumlu yönde etkiliyor.

Gelecekte Burcu’yu sence neler bekliyor?

- Umarım güzel şeyler bekliyordur. Büyük beklentilerim yok. Kendim için mutlu ve huzurlu bir hayat diliyorum.

'Cennet gibi bir hayat olurdu!'

Çok güçlü bir kadın profili çiziyorsunuz. Canlandırdığınız karakterler de öyle. Kadınların dünya düzenine hakim olması sizce neleri değiştirir?

- Ah, işte bu en tehlikeli bir soru! Çok şeytani cevaplar geliyor aklıma! Şaka bir yana, belki daha mutlu, daha insani şekilde yaşardık.

Şiddetin olmadığı, yeşiller, çiçekler içinde bir dünya!

Ama neticede kadın-erkek, insanız işte. Aynı zayıflıklara, aynı güç düşkünü deliliğe sahip olma ihtimalimiz yüksek. Başta cennet gibi bir hayat olurdu ama çok sonra tüm düzen şu anda olduğu hale gelebilirdi yine. Kim bilir...