Felsefe kitaplarına bayılıyor. Müzik aşığı. Sadece 28 yaşında ve 10 yıldır oyuncu, yine de “Kariyerimin başındayım” diyor. Peki hayaller kuruyor mu ve aşkı nasıl tarif ediyor? ELLE dergisinin Ocak sayısında Fahriye Evcen merak edilenleri cevapladı...
Sınıfın en güzel kızı, evin prensesi hep siz miydiniz?
Ailemin en küçüğüyüm ama hiç öyle bir çocukluk geçirmedim. Oysa evin en küçüğü genelde en şımarığı olur, şımartılır... Ablalarımı (üç ablası var) çok seviyorum, hepsiyle ayrı bir bağ kurdum ama hiç şımartılmadım.
Yaşınızdan olgun gibi duruyorsunuz veya sakin... Öyle misiniz?
Yok, karakter özelliği olarak mı görülüyor olgunluk, bilmiyorum ama ben kendimi öyle görmüyorum. Belki de kararlı, ne istediğini bilen bir insan olduğum için dışarıya öyle yansıyor. Hatta bazen yaşımdan çok daha küçük bile hissedebiliyorum. Çocuksu hallerim de vardır.
“Aşk Sana Benzer” nasıl bir film?
Film, çok sıcak ve güzel bir aşk hikayesi. İçinde inişler çıkışlar ve başka sürprizler de var. Çekimler çok keyifliydi.
Peki sizin için aşk nedir?
Aşkın tanımında zaten asla negatif bir şey olamaz. Çok özel ve güzel bir his. Aşık olduğu sürece insan hayata ve her şeye daha pozitif bakıyor. Her şey daha güzel gelebiliyor.
Aşk bazen üzebiliyor, hayal kırıklığı yaşayabiliyorsunuz...
Sizde öyle mi oldu?
Tabii ki oldu.
Aşk sizi hiç üzmediyse çok şanslı bir insansınız.
Evet ama bu her ilişkide böyle. Bunları anne ve babanızla kurduğunuz bağda da, çocuğunuzla veya eşinizle de yaşayabilirsiniz. Aşkta iniş çıkışlar olabilir, çünkü çok yoğun duygular yaşanır. İnsan daha kolay kırılabilir. Ama aşkta aynı zamanda çok daha küçük gibi görünen bir olayı, bir mutluluğu daha yoğun da yaşayabilirsiniz. O yüzden de aşk çok değerli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder